Bir düşünün, yarım bıraktığınız bir işi, konuşurken aniden kesilen sözlerinizi, iki günlük yaptığınız tatilin bıraktığı o hissi, diyet yaparken bir kaşık alıp bıraktığınız tatlıyı, daha çok yemek istiyorsunuz değil mi? Veya bitmemiş, yarım kalmış bir ilişkinizi düşünün, neden bu kadar aklımızı meşgul eder durur? Bu kadar çekici gelmesinin altında yatan sebep nedir? Tüm bunlara sebep olan kavram Zeigarnik Etkisi. Gelin yakından bir göz gezdirelim.

     Zeigarnik etkisi Sovyet bir psikolog ve psikiyatr olan Bluma Zeigarnik tarafından ortaya atılmıştır. Bir restoranda yaptığı gözlemler sonucunda, garsonların siparişleri servis anında hatırladığını ve servis bittikten sonra siparişi, hatırlamadıklarını ve hafızalarından sildiklerini fark eder. Merakı artan Zeigarnik ise bu gözlem sonucunda çeşitli deneyler yapar ve bitirilmemiş sonlandırılmamış işlerin, zihni meşgul ettiğini ve işler tamamlandığında, zihnimizde oluşan bu meşguliyetin sonlandığını ifade eder (Zeigarnik,1927). Bu tanımlamaya en çok psikoloji biliminin Gestalt Ekolünde rastlarız. Başlı başına derin olan bu konuyu kısaca açıklamak gerekirse, Gestaltçı psikologlara göre bütünsellik öne çıkar yani bu ekolde insanların nesneleri bir bütün olarak algılaması ön plandadır (Humphrey,1924). Gestalt ekolüne katkı sağlamış ve aynı zamanda Zeigarnik ile çalışmış olan Kurt Lewin de hatırlamanın önemini vurgulamıştır. Lewin, alan teorisine göre, başlatılmış bir iş veya görev varsa bilişsel olarak iş tamamlanana kadar bir gerilim hissi oluşur ve bu gerilimin ancak iş veya görev tamamlandıktan sonra hafiflediğini belirtir. Ancak, yapılan iş veya görev yarıda kalırsa, gerilimin devam ettiğini, daha çok arzulandığını ve kolayca hatırlandığını da ekler (Miriam,1992). 

     Zeigarnik etkisine günlük yaşantımızda sıklıkla rastlıyoruz aslında. Örneğin, eğitim hayatını lisede yarım bırakmış kişilerin lise anılarının zihinlerinde daha çok taze kalması gibi. (Miriam,1992). Ertesi gün sınavınız veya bir toplantınız var diyelim yeterince hazırlıklı değilsiniz ve o akşam arkadaşlarınızla bir etkinliktesiniz. Aklınız sürekli sınavda veya yapacağınız sunumla meşgulse, o an konuşulan ortamdan uzakta zevk almadan geçirdiğiniz o arkadaş etkinliğinde keyif alamamanız da buna dahil. Sonra yaparım diyerek yarım bıraktığınız işlerde bu etkinin altında kalmış oluyor olabilirsiniz. Klasik bir örnek ise dizilerin sonunda gördüğümüz “Devam edecek” cümlesi. Sezon sonunda yapılan merak uyandıran dizi bölümleri de bu etkinin psikolojik yansıması diyebiliriz.

     Zeigarnik etkisini romantik ilişkilerimizde de görmek mümkün. Mesela, flört aşamasında veya bir ilişki içinde olduğunuz bir kişi ile ilişkiniz, sizin dahilinizde olmayan bir şekilde sebepsizce sonlandı. Zihniniz size bunu sürekli hatırlatacaktır ve anılarınız bir süre taze kalacaktır. Normal olan bu durumda zaman kavramı devreye girer ve zamanla bu etkiyi bastırır sonunda duyarsızlaşırsınız. Evlilik konusunda ise bir bütünlük duygusal olarak doygun olma hissi ve başarma hakim oluyor. “Aşk, evliliği öldürür.” cümlesini de çok sık duyarız. Zeigarnik etkisi ise burada olumlu bir sonuç doğurabiliyor. Evliliklerinizde yaptığınız kısa heyecanlı girişimlerle eşiniz ile ilişkinizi ilk gün olduğu gibi canlı tutabilirsiniz. Ayrıca, ilişkilerinizde, yarım kalmış çözümlemediğiniz sorunlarda da Zeigarnik etkisi görülebilir. Şöyle ki, sorunlar çözülmeyince daha çok hatırlama eylemi içine düşeriz. Bu da ilişki içerisinde bulunduğunuz kişinin olumsuz yanlarını tekrar tekrar hatırlamaya sebep olur. Bu yüzden ilişkilerinizdeki sorunları onarıp, çözümledikçe aranızdaki bağlar güçlenmiş ve Zeigarnik etkisinden de uzaklaşmış olursunuz (Gottman, 2012).

     Etki, sınava hazırlanan öğrenciler için çalışma alışkanlıklarını değiştirmesinde de rol oynar. Kısa molalar şeklinde yapılan çalışmaların hatırlamayı olumlu yönde etkileyebileceği bilgiler arasında. Bu nedenle, tek seferde sınava çalışmak yerine öğrencinin başka bir şeye de odaklandığı molalar planlanmalıdır. Böylece öğrenci sınavda daha iyi hatırlayabilir.

     Araştırmalara göre yarım kalmış işler ruh sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Örneğin, bir kişi yaptığı önemli bir görevi veya işi yarım bırakırsa, ortaya çıkan stres, endişe, uykusuzluk zihinsel ve duygusal tükenmeye de yol açabiliyor. Öte yandan, Zeigarnik etkisi, işi veya görevi bitirmek için bize gereken motivasyonu da sağlayabiliyor ve böylece ruh sağlığımızı olumlu yönde etkileyebiliyor. Bir görevi tamamlamakla beraber başarı hissi artıyor ve özgüveni etkiliyor. Özellikle de stresli bir işin üstesinden geldiyseniz (Vinney, 2020).

     İşin özüne gelecek olursak, Zeigarnik etkisi kişiden kişiye, karakterden karaktere farklı etkiler bırakabiliyor. Neredeyse her bireyin üzerinde az veya çok etkisi olan bu kavram, bazı işleri görevleri ve bazı ilişkileri neden daha çok hatırladığımızı, unutamadığımızı kanıtlar nitelikte. Ertelediğiniz yarım bıraktığınız işleriniz, ilişkinizde ve arkadaşınızla konuşamadığınız çözümlenmemiş sorunlar, hep pazartesi başlarım diye yarım bıraktığınız diyet listeleri veya sporlar varsa bir an önce yapmaya başlayın derim. Sonucunda Zeigarnik etkisinde kalmak var. İyi ki ya da keşke. Seçim sizin...

 

Kaynak:

Gottman, John. (2012) What Makes Love Last? How To Build Trust And Avoid Betrayal. New York, New York: Simon & Schuster.

 Humphrey, G (1924). \"The psychology of the gestalt\". Journal of Educational Psychology 15 (7): 401–412. doi:10.1037/h0070207

Lewin, Miriam (1992). \"The Impact of Kurt Lewin's Life on the Place of Social Issues in His Work\". Journal of Social Issues. 48 (2): 15-29. doi:10.1111/j.1540-4560.1992.tb00880.x.

Vinney, Cynthia.(2020)  \"What Is the Zeigarnik Effect? Definition and Examples.\" ThoughtCo, Aug. 28, thoughtco.com/zeigarnik-effect-4771725.

Zeigarnik, Bluma (1927) \"On Finished and Unfinished Tasks.\" Psychologische Forschung, vol. 9, no. 185, , pp. 1 85. https://pdfs.semanticscholar.org/edd8/f1d0f79106c80b0b856b46d0d01168c76f50.pdf