Kadınlar, romantik ilişkiler boyunca birçok duygusal veya fiziksel şiddete maruz bırakılabiliyor. Bu şiddetlerin boyutları ve belirtileri çok değişken olabiliyor bu nedenle kadınlar bazen şiddete uğradıklarının farkına bile varamayabiliyorlar.


Özellikle duygusal şiddete maruz kalan kadınlar, bu şiddet türünün toplum tarafından neredeyse normalleştirilmiş olması nedeniyle şiddete uğradıklarını fark edemiyorlar veya bunu çevrelerine anlattıklarında aldıkları ‘sen abartıyorsun’, ‘her ilişkide olur böyle şeyler, büyütüyorsun’ gibi tepkiler nedeniyle bunun bir sorun olduğunu fark edemiyorlar. Bu nedenle öncelikle duygusal şiddetin tanımını ve nelerin duygusal şiddet kapsamına girdiğini bilmek çok önemli.


Duygusal şiddet, en temel tabirle ilişkideki kişilerden birinin diğer kişiyi duygusal ve psikolojik anlamda kontrolü altına alma durumu olarak tanımlanıyor. Romantik ilişki öncesinde, esnasında veya sonrasında birçok kadın çok farklı duygusal şiddet çeşitlerine maruz kalıyor. Bu şiddet türü çok yaygın olarak görülse de bu şiddetin çeşitlerinin adları bile çoğunlukla bilinmiyor. Duygusal şiddet, ilişkinin özelikle flört döneminde yaşanıyor. Kadınlar kendilerine uygulanan bu şiddetin o an farkına varamasalar da psikolojileri üzerindeki etkileriyle yaşadıklarının aslında bir şiddet olduğunun farkına sonradan varabiliyorlar.


Love bombing yani sevgi bombardımanı da etkisi sonradan anlaşılan duygusal şiddet türlerinden biri. Kısaca açıklayacak olursak love bombing, ilişkinin başında bunun harika bir ilişki olduğuna ve ileride her şeyin mükemmel olacağına inandırılıp bulutların üstüne çıkarılmak, ardından ani bir şekilde bu beklenenlerin tam tersinin yaşanması olarak nitelendirilebilir.


Kadınlar yaşadıkları durumun aslında bir love bombing olduğunu ilişkinin başında gösterilen aşırı ilgi ve sevgi, hediye yağmurları, sonu gelmeyen iltifatlar ve mutluluk vaatlerinin birdenbire önemsenmeme, değersiz görülme, küçük düşürülme gibi davranışlara dönüşmesiyle anlayabiliyorlar. İlişkinin başında kadına hayran ve aşık gibi davranan ve bunu aşırı hareketlerle hem kadına hem diğer insanlara gösteren erkek bir süre sonra bu davranışlarını keserek kadına duygusal olarak kötü davranmaya başlıyor. Bu kötü davranışlar genel olarak kadını toplum önünde küçük düşürmeye çalışma, önemsiz hissettirme, fikirlerini önemsememe, görmezden gelme gibi davranışları kapsıyor.


Love bombing, fiziksel şiddet gibi gözle görülür etkiler bırakmasa da kadınların iç dünyalarında kalıcı hasarlar bırakabiliyor. Kadınlar günlük hayatlarında bu şiddetin uzun süreli etkilerini güven problemleri, öz saygı problemleri, yetersiz hissetme, herhangi olumsuz bir durumda kendilerinin hatalı olduğunu düşünmek gibi farklı şekillerde yaşayabiliyorlar.


Tüm bu etkiler düşünülünce duygusal şiddetin en az fiziksel şiddet kadar tehlikeli ve kesinlikle önlenmesi gereken bir şiddet türü olduğu anlaşılıyor. Kadının duygularının manipüle edilmesi, değersiz hissettirilmesi ne kadınlar ne de toplumun geri kalanı tarafından kabul edilmemelidir. Bir seferlik olmuştur, böyle şeyler normaldir gibi cümlelerle bu şiddeti normalleştirmek kesinlikle yanlış bir yaklaşımdır. Kadınların kendilerini rahatsız, baskılanmış, değersizleştirilmiş olarak bulduğu hiçbir ilişki normal bir ilişki olarak tanımlanamaz ve hiçbir kadının bu tip bir ilişkiye katlanma yükümlülüğü yoktur.


Kaynak:

Degges-White, S. (2018). Love Bombing: A Narcissist's Secret Weapon. Psychology Today


Gönüllüpsikolog.org Ekibi

Nilüfer Özyol