İnsanlar uzun yıllardır çocuk ve çocuk ile ilintili konulara merak duymuş, araştırmalar yapmış ve bu konular hakkında gerek kendi sosyal çevrelerinde gerekse topluluklar önünde konuşmalar yapmışlardır. Peki, ‘uzun yıllardır süregelen bu özveri günümüze yansıyabilmiş midir’ gelin buna bakalım.

     Sağlıklı bir çocukluk dönemi aslında sağlıklı geçirilmiş bir bebekliğin etkisiyle olumlu yönde şekillenebilmektedir. Bir bebeğin serüveni aslında anne karnından önce başlamaktadır; ‘anne- baba ne oluyor da bebek sahibi olmak istiyor?’. Bebeğe yüklenen anlam aslında ebeveynler tarafından ona verilen ilk hediyedir. Çocuk kelime anlamı olarak TDK’ de ‘bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde bulunan oğlan veya kız, uşak’ olarak geçmektedir. Aslında kelime anlamına baktığımızda, çocuklar konusunda hassas olunması gerektiğine dair ipuçları bulunmaktadır. Çocuk- çocukluk gerçekten de bir geçiş dönemi, iki gelişim dönemi; -bebeklik ve erginlik- arasında kalmışlıktır. Arada kalmak çoğu konuda olduğu gibi çocuk konusunda da oldukça zorlayıcı olabilmektedir. Çocuk bu zorlayıcı durumlar, olaylar karşısında nasıldır, nasıl olmalıdır, neler yapabilir, neler yapamaz, nelerde desteğe ihtiyacı vardır gibi devamı da gelebilecek sorular çocuklara bakım verenlerin zihninde dönen ve dönmesi de gereken önemli sorulardır. Oldukça önemli olan bu soruların cevabı nedir, bu cevaplara nasıl ulaşır, gerçekten de genel geçer cevaplar her çocukta işe yaramakta mıdır gibi konuları birlikte ele alalım.

     Çocukluğu; ‘ilk çocukluk’ ve orta-ileri çocukluk’ olarak ikiye ayırdığımızda ilk çocukluk bebekliğin sonundan yaklaşık 5 veya 6 yaşa kadar olan gelişimsel dönem olarak adlandırılmaktadır. Genellikle “okulöncesi yıllar” olarak isimlendirilir ve çocuklar bu dönemde kendi kendilerine yetmeyi öğrenmeye başlarlar, okula hazır olma becerileri geliştirirler, akranlarıyla oynamak için daha çok zaman harcarlar. Orta- İleri çocukluk dönemine baktığımızda ise yaklaşık 6-11 yaşları arasındaki gelişimsel dönemdir ve genellikle ilköğretim yıllarını kapsar. Okuma, yazma ve aritmetikle ilgili temel becerilerin üstesinden gelinir, çocuk daha geniş bir dünya ve kültürle formel olarak karşılaşır. (Çadem Psikoloji, 2015) Bu dönemlerde çocuklar nasıl desteklenmelidir? Sizlere bu noktada oyun terapisinden bahsetmek faydalı olacaktır. Çocukların kelime hazneleri yetişkinler kadar zengin değildir. Bu nedenle de kendilerini oyun ve oyuncaklar aracılığıyla ifade edebilmektedirler. Oyun, hayal ile gerçek arasında bir köprü, içsel dünyanın dışavurumu, çocuğun hayata hazırlanmasında bir nevi provadır. (Oyun Terapileri Derneği , 2012) Oyun terapisi, 3-13 yaş aralığındaki çocuğa duygularını ve yaşadığı sorunları dışa vurma fırsatı vererek, bunlarla yüzleşmesini ve çözüm yolları bularak baş etmesine fırsat tanır. Bu terapi sürecinde yargılanmadan doğrudan kabul edilen çocuk, kendi problemlerini, duygu ve düşüncelerini ortaya koyarak kendini tamamen ifade edebilmektedir. Teşhis, tedavi ve yardım planı ile çocuğun çevresine yeni bir uyum sağlamasına yardımcı olunur. (Özdoğan, 2019) Axline der ki ‘ İnsanın içinde kendini iyileştirme gücü vardır. Oyun terapisiyle çocuğun içindeki bu güç açığa çıkar. İyileştiren biz değiliz biz yalnızca vasıtayız.’

     Rogers’ ın danışanı merkez alan terapi metodunu Virginia Axline çocukların tedavisinde ‘oyun terapisi’ şeklinde kullanmıştır. (Özdoğan, 2019) Oyun terapisi temelde ikiye ayrılmaktadır; bunlar yönlendirişmiş oyun terapisi ve yönlendirilmemiş oyun terapisi yani çocuk merkezli oyun terapisidir. Yönlendirilmiş oyun terapisinde çocuğa direktif verilerek oyun oynaması sağlanır. Çocuk merkezli oyun terapisi olarak bilinen yönlendirilmemiş oyun terapisinde ise oyunun kaptanı çocuktur. Çocuk her seansa hangi konuyu getireceğine kendisi karar verir. Terapistin görevi ise çocuğu takip etmek, yönlendirmemek ve çocuğun kendi yaşadıklarını, duygularını ve kaynaklarını fark edebilmesi için aynalamak yani yansıtmaktır. Yönlendirilmemiş oyun terapisinin kurucusu Virginia Axline‘ ye göre, çocuk oyun oynayarak, duygusal sağaltımını gerçekleştirebilir. Önemli olan çocuğa, negatif duygularını dışarı vurabileceği bir ortam sağlamaktır. Terapistin oyun terapisinde ki görevi, çocuğun duygu ve düşüncelerini, hiçbir yorum katmadan, geri yansıtmaktır. Terapist ayna görevi görmektedir. (Özdoğan, 2019)

Axline. oyun terapisinde 8 temel prensip üzerinde durmaktadır;

Çocukla olumlu ilişki kurabilmek, Çocuğu olduğu gibi kabul etmek,

Çocuğun istediği gibi davranmasına izin vermek, Çocuğun duygularını yansıtabilmek,

Çocuğa dikkat etmek,

Çocuğun gideceği yolu bulmasına izin vermek, Terapiyi hızlandırmamak,

Gerektiğinde limit koymak. (Oyun Terapileri Derneği , 2012)

     Peki bir oyun terapisi odası nasıl olmalıdır? Sessiz, güvenli, kolay temizlenebilir ve düzenli olmalıdır. Çocuğun rahat hareket edebileceği bir ortam oluşturulmalıdır. Oyun odamız hazır; peki bir terapist nasıl olmalıdır? Çocuğa karşı ilgili ve anlayışlı olmalı, çocuğun sorununa takılıp kalmamalı ve mesleki sorumluluğunu bilmeli; buna sadık kalmalıdır. Terapistin yaşı, cinsiyeti ve dış görüşünü pek önemli değildir fakat dürüst ve anlayışlı olması oldukça önem arz etmektedir. Terapistin devamlı dikkat halinde olması gerekir. Terapist çocuklara arkadaşça yaklaşabilmeli ama çocuklarla çok sıkı ilişkiler kurmamaya da dikkat etmelidir. Terapist mesleki disipline sahip olmalıdır. (Özdoğan, 2019)

Çocuğuma kitaplarla öğretmeyi denedim, Afallayıp şaşkınlıkla suratıma baktı.

Disiplin altına almak için net ifadeler kullandım, Hiç de kazançlı çıkmadım.

Ümitsizliğe kapıldım, vazgeçtim.

Ben bu çocuğa nasıl ulaşacağım?’ dedim ve ağladım. Anahtar kelimeyi verdi elime;

‘Gel’ dedi, ‘oyna benimle.’ (Solter, 2013)

Oyun terapisi ve çocuklar hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorum, çocukların iç dünyasını ve oyun ile nasıl şekillendiğini merak ediyorum diyorsanız belirtmiş olduğum kaynaklara göz atabilirsiniz.

Oyun Terapisi – Virginia Axline Benliğini Arayan Çocuk- Virginia Axline Oyun Oynama Sanatı- Aletha J. Solter

Boşluk Hissi- Çocuklukta İhmalin İzi - Jonice Webb

Çocuklar için Oyun Terapisi İlk Kitabı- Jane Annunziata, Marc A. Nemiroff

           

Kaynakça:

(2012). Oyun Terapileri Derneği : http://www.oyunterapileridernegi.org/ adresinden alındı (2015, Ağustos 30). Çadem Psikoloji: https://www.cadempsikoloji.com/ adresinden alındı

Özdoğan, B. (2019). Çocukta Oyun Terapisi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 69- 86.

Solter, A. J. (2013). Oyun Oynama Sanatı. Doğan Kitap.