Survivor, Türkiye ve tüm dünyada en çok izlenen yarışmalardan biri olsa gerek. Bu yarışmayı izlerken çoğu insan yarışmacıların açlığının, susuzluğunun, uykusuzluğunun, yanı sıra cinselliğe olan ihtiyacını da merak ediyor. ‘’İnsanlar o kadar uzun süre sevgililerinden veya eşlerinden ayrı kalıyorlar, cinselliğe hiç mi ihtiyaç duymuyorlar?’’ birçok kişinin merak ettiği bir konu olabiliyor. Bu ihtiyacı sizlerle paylaşmaya çalışacağım fakat önce Abraham Maslow’u tanımamız gerek.

Abraham Maslow, psikoloji tarihi boyunca insanın gücüne, pozitif deneyimlerine, pozitif duygularına odaklanan ilk teorisyen ve insancıl yaklaşımın (humanistic approach) kurucusudur. İnsanın kendi potansiyelini kullanmasına çok önem verir ve kişinin mutluluğunu da buna bağlar. Bu bağlamda şöyle bir sözü vardır; ‘’Olabileceğinden daha az bir şey olmayı planlıyorsan, muhtemelen hayatının her günü mutsuz olacaksın.’’ Freud’un insanların işe yaramaz olduklarını düşünmesinden, Adler’in aşağılık kompleksi teorisine birçok olumsuzluğa yer vermiş psikoloji tarihinde bu sözlerin bir umut ışığı yaktığını söyleyebiliriz. Aslında Maslow daha çok ‘’İhtiyaçların Hiyerarşisi’’ (Hierarchy of needs) teorisi ile bilinir. Bu teori hepimizin içgüdüsel ihtiyaçlar ile doğduğunu savunur, ve ihtiyaç piramidinde her ihtiyacın bir önceliği vardır. Bu ihtiyaçları önem sırasına göre sıraladığımızda baştan sona doğru; fizyolojik ihtiyaçlar (physiological needs), güvenlik ihtiyaçları (safety needs), aidiyet ve sevgi ihtiyaçları (belongingness & love needs), saygı ihtiyaçları (esteem needs), ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçları (self-actualization needs) şeklinde sıralarız. Gelin bu ihtiyaçların her birine detaylıca bakalım.

Fizyolojik ihtiyaçlar içerisinde nefes alabilme, yemek ve su bulabilme, uyuma, homeostaz, boşaltım ve cinselliği barındırır. Piramide göre hayattaki öncelikli ihtiyaçlarımız bunlardır, hakikaten doğduğumuz andan itibaren insan ömrüne baktığımızda aç, susuz, evsiz insanların hayatta başka şeyleri dertlenmeye fırsat bulamadığını görmüşüzdür. Geçim sıkıntısı yaşayan, temel yemek ihtiyaçlarına zorlukla yetebilen insanlar doğal olarak güvenlik, aidiyet ve sevgi ihtiyaçlarına henüz sıra gelemediğinden başka tür sorunlara sahip olamazlar. Bu yüzden Survivor gibi açlık, susuzluk, uyuma gibi temel ihtiyaçların karşılanması imkansız yarışmalarda öncelik sırasını karşılanamamış ihtiyaçlar doldurur (Hooley, et. al., 2017). 

Güvenlik ihtiyaçlar içerisinde beden güvenliği, iş güvenliği, kaynakların güvenliği, ahlakın güvenliği, ailenin güvenliği, sağlığın güvenliği, ve mülkün güvenliğini barındırır. Örneğin, karnı tok, fiziksel ihtiyaçları karşılanmış bir bebeğin güvensiz bir ortamda ağlaması çok doğaldır çünkü fiziksel ihtiyaçlardan sonraki ilk beklenti güven duyduğu bir alandır (Hooley, et. al., 2017). 

Aidiyet ve sevgi ihtiyaçları içerisinde arkadaş ilişkileri, aile ilişkileri ve cinsel yakınlık ihtiyaçlarını barındırır. Sosyal hayatın bir parçası olmak, yakın bir çevre edinmekte insanlar için oldukça önemli ihtiyaçlar arasındadır. Pandemi döneminde sosyal hayatımız oldukça sekteye uğradı, yüz yüze temaslarımız azaldı böylelikle insanlar aidiyet ve sevgi ihtiyaçlarını gidermekte zorlandılar ve hâlâ zorlanıyorlar. Belki bu da Maslow hiyerarşisinde altta kalan piramit adımlarını biraz daha önemsiz kılıyor (Hooley, et. al., 2017). 

Saygı ihtiyaçları içerisinde benlik saygısı, öz güven, başarı, başkalarına saygı duyma, başkaları tarafından saygı duyulma ihtiyaçlarını barındırır. Bu ihtiyaçlar piramitte dördüncü sırada yer alır. Maslow’a göre iç ve dış saygı olarak iki ayrı saygı ihtiyacı kategorimiz var. İçsel olan tatmin edici bir sosyal hayat ve çevre, benlik saygısının yüksek olması gibi ihtiyaçları kapsarken dışsal olanlar başkaları tarafından takdir edilme, saygı görme, sosyal statünün iyiliği olarak geçmekte (Hooley, et. al., 2017). 

Kendini gerçekleştirme ihtiyaçları içerisinde ahlak, yaratıcılık, spontanelik, problem çözme, ön yargı eksikliği, gerçeklerin kabulü ihtiyaçlarını barındırır. İnsanın tüm ihtiyaçlarından sonra geriye özüne ait olanlar kalır. İhtiyaçlar hiyerarşisinin en son basamağı olarak bilinir. İçimizdeki potansiyele ait ihtiyaçları görürüz, Maslow’a göre eğer kişi kendini gerçekleştiremiyorsa asla ama asla mutlu olamaz çünkü insan hüsrana uğramış ve hayal kırıklığı hisseder halde olacaktır (Hooley, et. al., 2017). 

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi benim çok sevdiğim bir konsept. Psikoloji tarihinde insanın özüne ve benliğine önem vermeye çabalamış ve pozitif olana odaklanan sayılı isimlerden ilki olduğu için de yeri ve önemi tarihte çok özeldir. Dolayısıyla ben de bu piramidin iyi çalışan bir dinamik olduğundan yanayım, başta bahsettiğim gibi Survivor ve benzeri yarışmalarda insanların ihtiyaç duyduğu gereksinimler Maslow’a göre piramitte ilk sırada yer alıyor, yani insanlar açlığını, susuzluğunu, barınma ve uykusunu önemsediği kadar cinselliği de önsemsiyor fakat açlık ve susuzluktan cinselliğe olan ihtiyacı birincil sırada olamıyor, bu da Maslow piramidini haklı kılıyor. Peki bu piramidi 2021 yılına uyarlarsak günlük hayatın duygu ve düşüncelerinde var olabiliyor mu sizce?

 

Referanslar:

Hooley, M. J., Butcher N. J., Matthew, K. N., Mineka, S. (2017). Abnormal psychology. Pearson.