Günümüzde, sosyal medya araçları ve ağları bireylere diğer insanlarla iletişim ve etkileşim olanağı sunmaktadır. Özellikle son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle birlikte genç populasyon arasında yaygınlaşan sosyal medya, kullanıcılara birbirleriyle iletişim, bilgi, eğlence ve sosyal etkileşim imkanı sunmaktadır (Balcı & Baloğlu, 2018). Pew Research Center’ın 2015 verilerine göre, gençlerin % 92’si aktif olarak sosyal medyayı kullanmaktadır ve özellikle 13-17 yaş grubu arasında oldukça yaygındır (Keles, McCrae & Grealish, 2019). Günümüzde erken yaşlardan itibaren akıllı telefon, tablet ve bilgisayar gibi teknolojik cihazlara ulaşımın kolaylığı sosyal medya kullanımını da önemli ölçüde artırmıştır, bununla birlikte bu jenerasyonun sosyal ve duygusal gelişimi de sosyal medya ağlarının kullanımından oldukça etkilenmektedir (Undiyaundeye, 2014). 

     Sosyal medya birçok yönden hayatımızı kolaylaştırmaktadır ancak aşırı ve bilinçsiz kullanımı beraberinde bazı problemleri de meydana getirmektedir mesela sosyal medya bağımlılığı gibi. Araştırmacılar, sosyal ağların aşırı kullanımının genç populasyonda potansiyel ruh sağlığı problemlerine yol açabileceğini, yalnızlık ve bağımlılığa sebep olabileceğini öne sürmüşlerdir (Balcı & Baloğlu, 2018). Yapılan farklı araştırmalar incelendiği zaman, sosyal medyanın aşırı kullanımı benlik saygısı, yalnızlık, etkileşim kaygısı, yaşam doyumu ve depresyonla ilişkilendirilmiştir (Balcı & Baloğlu, 2018). 

     Ergenlik çocukluk döneminden yetişkinlik dönemine geçiş olarak adlandırılır ve kişiliğin şekillendiği, arkadaş-akran ilişkilerinin ve özsaygının geliştiği önemli bir periyottur (Undiyaundeye, 2014). Günümüzde ise sosyal medya, yeni bir sosyal çevre oluşturmak için ergenler açısından önem teşkil etmektedir. Ancak sosyal medyanın aşırı kullanımı büyük bir risk oluşturmaktadır.  Keles, McCrae ve Grealish’in 2019’da yaptığı çalışma, sosyal medyada fazla zaman geçirmenin ergenlerde görülen depresyonla önemli bir ilişkisi olduğunu göstermiştir ve sosyal medyada çok zaman harcayan ergenlerin depresyonun belirli semptomlarını göstermeye başladıkları gözlemlenmiştir. Akranları tarafından kabul görme, daha fazla iletişim kurma isteği ve paylaşma isteğinin fazla olduğu bu dönemde, sosyal medyanın aşırı kullanımı sosyal izolasyonu ve riskli internet sitelerine girişi de tetikleyebilmektedir (Undiyaundeye, 2014). Amerika Pediatri Akademisi’nin 2011 yılında tanımladığı bir kavram olan “Facebook Depresyonu” çocukların ve gençlerin zamanlarının çoğunu sosyal medya ağlarında geçirdiklerini ve sonrasında aşırı kullanımdan dolayı depresyon belirtileri gösterdiklerini belirtmektedir (Keles, McCrae & Grealish, 2019). Bunun sebebi ise, bireylerin kendilerini diğer kullanıcılar ile karşılaştırıp, diğerlerinin onlardan daha iyi bir hayata sahip olduklarını düşünmeleri ve bunun sonucunda da kendilerini kötü hissetmeleridir. Sosyal medyada geçirilen zaman arttıkça kullanıcılar da kendileri ile diğer kullanıcıları daha fazla kıyaslamaktadır, dolayısıyla depresif semptomlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin, arkadaşlarının sürekli gezdikleri ve gittikleri yerleri görmek, tatil, yemek ve alışveriş fotoğraflarını görmek, hayatlarından memnun oldukları anları paylaşmaları bireylerde eksiklik ve yetersizlik duygusu oluşturmakta ve diğer faktörlerin de etkisiyle depresyon belirtilerinde artışa sebep olmaktadır. Bu yüzden, sosyal medyada çok fazla zaman harcamak özellikle akranları arasında popüler olmak isteyen ergenlik dönemindeki gençler için olumsuz etkiye yol açmakta ve yaşam memnuniyetlerini azaltmaktadır (Balcı & Baloğlu, 2018). 

     Sosyal medya kullanımı sosyal becerileri ve iletişim yollarını geliştirmek, uygun rol modelleri gözlemlemek, sosyal farkındalık kazanmak açılarından avantajlara sahip olmasının yanı sıra aşırı sosyal medya kullanımı bağımlılığa yol açabilmekte ve depresyon gibi büyük bir riski de içinde barındırmaktadır. Ergenler açısından bu risk büyük bir önem taşımaktadır. Bu nedenle, zaman yönetimini, doğru kullanımı ve planlamayı uygun şekilde yapmak önemlidir. 

 

Kaynakça:

Balcı, Ş. & Baloğlu, E. (2018). Sosyal Medya Bağımlılığı ile Depresyon Arasındaki İlişki: “Üniversite Gençliği Üzerine Bir Saha Araştırması”. Galatasaray Üniversitesi İletişim Dergisi, 29, 209-233. Doi:10.16878/gsuilet.500860.

Keles, B., McCrae, N. & Grealish, A. (2019). A systematic review: the influence of social media on depression, anxiety and psychological distress in adolescents. International Journal of Adolescence and Youth. Doi: 10.1080/02673843.2019.1590851.

Undiyaundeye, F. (2014). Impact of Social Media on Children, Adolescents and Families. Global Journal Of Interdisciplinary Social Sciences. Vol.3(2):1-4.