Psikoterapi denildiğinde ilk olarak bir divana uzandığınız ve çocukluğunuzu anlattığınız ortam akıllara gelir. Ya gerçekte psikoterapi nedir? Psikoterapi lisans eğitimini psikoloji üzerine tamamlamış kişiler ve psikiyatristler tarafından uygulanmaktadır. Psikoterapi yapabilmek için uzun süreli terapi odaklı eğitimlerden geçmek ve bunlarla ilgili süpervizyon çalışmalarının tamamlanmış olması gerekir. Psikoterapi, duygularınızı, düşüncelerinizi, kendiniz ve diğerleriyle ilgili inançlarınızı, kişisel yaşantılarınızı güvenli bir biçimde keşfettiğiniz süreçtir. Bir profesyonel ile yapılan konuşarak gerçekleşen tedavi yöntemidir.


Psikoterapi, yaşadığınız zorluklar ya da sıkıntılarla ilgili size iç görü kazandırmayı, düşünce ve motivasyonunuzu artırıp, çeşitli yollar bulmanızı sağlar, destekler. Sağlıksız ve olumsuz düşüncelerinizi keşfedip, bunların davranışlarınıza nasıl dönüştüğünü izler, anlar. Motivasyonunuzu artırıcı teknikler kullanarak birtakım beceriler geliştirmeyi hedefler. Psikoterapi yöntemleri kendi içinde ayrılır ve bu yöntemlere göre çalışılır. Danışanlar ile konuşulanlar psikoterapist ve danışan arasında kalır, gizlilik psikoterapide en önemli etik kurallardandır.


Psikoterapi Ne Değildir?

-Psikoterapi dertleşme, sohbet etme ortamı değildir. Psikoterapi sistemli ve problem çözme yöntemine uygundur. Terapinin en başında değişiklikler, hedefleriniz ve planlarınız üstüne bir yol haritası çizilir ve planlar yapılır. Daha sonraki aşamalarında kişinin terapiye sunduğu konularla ilgili terapi yapılandırılır.  


-Psikoterapi sürecinde, akıl ve öğüt verilmez. Yargılama ve suçlama yoktur. Kişinin kendi hedef ve isteklerine ulaşabilmesi için alan açılır. Psikoterapist sizin adınıza kararlar alamaz, danışanın kendi kararlarını kendi alması beklenir.


-Psikoterapiye gitmek deli doktoruna gitmek demek değildir. Psikoterapiste gidenler kimi insanlar tarafından deli, sıkıntılı olarak düşünülebilir. Fakat, fiziksel sağlığınız bozulduğu gibi ruhsal sağlığınızda da zaman zaman problemler görülebilir. Kimse durup dururken mutsuz, depresif, öfkeli, stresli, kaygılı olmak, ilişki problemleri yaşamak, işte, okulda başarısız olmak istemez. Psikoterapinin amacı ise, bu tip sorunlarla baş etmenin bilimsel araştırmalarla ispatlanmış yollarını aktarmaktır. Örneğin kulağınız tam duymuyorsa kendinize “sağırım” demezsiniz, bir doktora gidip duyma fonksiyonlarınızı değerlendirir, ne kadar duyamadığınızı tespit eder ve tam olarak duyabilmek için ne yapmanız gerektiğini öğrenirsiniz doktorun tavsiyelerine göre devam edersiniz. Aynı şekilde psikoterapiste gittiğinizde de şikayetlerinizi bildirir ve bunlar için alınması gereken önlemleri öğrenirsiniz. 


-Psikoterapi size sonsuz mutluluk vaad etmez. Her zaman seans odalarından mutlu çıkılmaz. Bu süreç zaman zaman acı verici ve hüzünlü olabilir. Gelişim ve değişim zaman zaman acı verici olabilir. 


-Psikoterapist, danışanın her düştüğü anda orda olamaz. Bu, psikoterapinin amacı değildir. Amaç, size yöntemleri öğretmek, problemleri kendi başınıza çözmenizi sağlamak, öğrendiğiniz yöntemleri ömür boyu karşılaşacağınız diğer problemlerde de kullanabilmenize olanak sağlamaktır.


-Psikoterapi ilaç tedavisi değildir. Psikologlar ilaç yazma yetkisine sahip değildir. Psikoterapi konuşma terapisidir. 


-Psikoterapi tek seansta fayda sağlamaz. Her kişinin değişim süreci farklıdır, süre bunlara göre farklılık gösterebilir. 


Terapistinizin yetkinliğini sorgulamaktan çekinmeyin, terapinin gidişatını faydalı bulmuyorsanız, etik anlayışa uymadığını düşünüyorsanız terapi sürecini sonlandırmaktan çekinmeyin. 

                                                    


Kaynaklar:

Zeig, J. K., & Munion, W. M. (Eds.). (1990). The Jossey-Bass social and behavioral science series.What is psychotherapy?: Contemporary perspectives. Jossey-Bass.


https://tpdyayin.psikiyatri.org.tr/BookShopData/45_Psikoanaliz_ve_Psikoterapi.pdf

Turkiye Klinikleri J Psychol-Special Topics. 2017;2(1):45-55