Haftalar öncesinden planlanmaya başlanan, çoğu zaman sevdiklerimizle paylaştığımız anları daha da anlamlaştıran yeni yıl, heyecanıyla gelip çattı. Evler ve sokaklar süslendi, ışıklar yakıldı, camlara yeni yılın rakamları yazıldı. Özellikle yıl boyu birlikte yaşamayı öğrenmeye çalıştığımız pandemi ve maskeler sonrasında, “Hadi güzel bir şey olsun artık!” der gibi bir umutla yeni yıla sarıldık. Yaşanan bunca zor dönemin etkilerini yalnızca fizyolojik olarak değil, psikolojik olarak da deneyimledik. Şimdi, her şeyin ardından yeni yıla girerken göz atabileceğimiz harika bir motivasyon kaynağından söz edeceğiz, o da yazımızın da konusu olan Kintsugi Sanatı.

     Yeni yıl, birçoğumuz için yeni bir başlangıcı temsil eder ve diğer bir noktada döngüye, yenilenmeye işaret eder. Sosyal psikologlar, bu gibi geleneklerin yaratılma ve sürdürülme nedenlerinden birinin sosyal öğrenme olduğunu saptamışlardır. Bu sosyal öğrenme sonucu, kendimizi hayaller kurmak, hedef belirlemek ve yeni biri olmak zorundaymış gibi hissederken bulabiliriz.  Yeni yıl, yeni insanlar, belki yeni bir iş ve yeni gündemler.  Ancak döngümüzü devam ettirmenin ve yenilenmeyi korumanın bir diğer yoluna daha sahibiz: Olduğumuz kişinin ve kusurlarımızın güzelliğine sarılmak. 

     Kintsugi tekniğinin hikayesi, 16. yy. öncesinde bir Japon hükümdarının çok sevdiği çay kasesini Çin’e onarıma göndermesi ile başlamıştır. Ancak gelen kasenin onarımının kötü olması sebebiyle, hükümdarın ustaları tarafından kırılan parçayı daha güzel gösterecek bir yol bulunur. Çatlakları altın ile doldurarak onarma sanatı olan Kintsugi böylece ortaya çıkmış olur. Kintsugi popülerleştiğinde, onarılan bir kabın ilk halinden çok daha değerli gözüktüğü kabul edilmesi sebebiyle bazı kişilerin çay kaselerini kasti olarak kırdığı bile bilinmektedir. 

     Gençliğin, mükemmelliğin ve yeni şeylerin savunulduğu bu çağda Kintsugi sanatı, belli bir miktarda bilgeliği korumaktadır. Bizler de kırılmış, dağılmış seramik veya porselen nesnelerin tamirinden yola çıkarak yeni yıla yeni bir felsefe ile bakmalı ve kusurlarımıza saygı göstermeliyiz. Kintsugi’nin verdiği en güzel mesajlardan biri, her yıkımın son olmadığıdır. Kötü bir yıl geçirmiş olabiliriz, birçok bağlamda zorluklar yaşıyor olabiliriz. Ancak yeni yılda kendimize üstlenmekte zorlanacağımız hayaller ve hedefler belirlemek yerine, kendimize daha iyi bakmak ve varsa yaralarımızı onarmak adına yola çıkabiliriz. 

     Kintsugi kaplarında görülen ışıltıyı kendi hayatımıza da yansıtabilmemiz, güzel ve sağlıklı yarınlara kavuşmamız dileğiyle yeni yılınız güzel ve mutlu olsun!

 

Kaynakça:

Asıcı, E. (2020). Salgının ruh sağlığı üzerindeki etkileri. TYB Akademi Dil Edebiyat ve Sosyal Bilimler Dergisi30(30), 123-142.

Kanışkan, E. (2018). Kintsugi: Yara izlerinin güzelliği. Ulakbilge Sosyal Bilimler Dergisi6(21), 161-178.

Weerd, J. de. (2021, November 18). The Psychology of Christmas. Crobox Blog. Retrieved December 30, 2021, from https://blog.crobox.com/article/the-psychology-of-christmas