Evlilik, iki kişinin ilişkilerini kamuya açık, resmi ve kalıcı hale getirme sürecidir. İki kişinin uzun sürecek olan ortak bir bağda birleşmesidir. Evlilik insanların anlaşılmak ve önemsenmek için bir araya geldikleri, birbirlerini var edebildikleri sürece ve o ilişkide, kendi varoluşlarını yaşatabildikleri sürece keyifli ve mutlu olarak sürdürülebilen bir kurumdur. Taraflardan birinin vefat etmesi ya da boşanma yoluyla sona erer.
Evlilik, aile kurmak için yasaya uygun olarak birleşmek olarak ifade edilse de ilk bölümü çiftlerin tanışması ile başlamaktadır. Evlilik yolunda kişinin partnerini tanıması için önemli bir adım olan “date” günlük hayatta çıkma, flört ve sevgililik gibi farklı şekillerde adlandırılıyor. Bireyin hayatındaki kişiyle evlenme kararı alınıp almamasında büyük rol oynayan bu sürecin ne kadar uzun olması gerektiği ise kişiden kişiye değişiklik gösteriyor.
Eş seçimi, çoğu insanın aldığı uzun vadeli kararlardan biridir ancak bu kadar her zaman uzun vadeli olmayabilir ya da uzun sürmeyebilir. Bu her ne kadar çiftlerin aldığı ortak bir karar gibi gözükse de, bu kararı belirleyen en önemli faktör, ilişkinin içinde olan kişilerin bireysel farklılıklarıdır. Aşk ve cinsel kimya her zaman bir evliliği sürdürmek için yeterli değildir. Uzmanlar, çiftleri, ev işlerine, paraya ve işe nasıl yaklaştıkları, tetikleyicilerinin ve geçmiş travmaların ne olduğu ve evlilikte cinsiyet rolleri hakkında geleneksel fikirlere sahip olup olmadıkları gibi, nişanlanmadan önce birbirlerinin değerleri ve öncelikleri hakkında mümkün olduğunca çok şey öğrenmeye çağırıyorlar.
Yetiştiğimiz aile ortamı birçok konuya yaklaşımımızı etkileyebiliyor, evlilik de bunlardan biri. Aile ortamı, çocukluktan yetişkinliğe geçen bireyin evlilik algısı üzerinde önemli bir role sahip. Ebeveynlerinin evlilik kalitesinin yüksek olduğunu gören kişiler, evlilik fikrine daha sıcak bakabiliyorlar. Ebeveynler hem negatif hem de pozitif model olarak kişinin evliliğe bakış açısını etkileyebilecek olsalar da son araştırmalara göre ebeveynlerin evlilik kalitesi kişinin evliliğe bakış açısı üzerinde zaman geçtikçe daha küçük bir etkiye sahip oluyor .
Tüm bunlara ilave olarak hayattaki tecrübelerimiz, ailemizin yanından ayrı yaşamaya başlamak, kendi düzenimizi kurmak, iş hayatına atılmak, ruhsal ve fiziksel olarak bir başkası ile birçok şeyi paylaşmaya; hayatımızı birçok alanda kesiştirmeye hazır hissetmek gibi diğer faktörler de özellikle bireysel gelişimimizin tamamlanması ve bunu bir başka hayatla birleştirmeye hazır hale getirmekteki önemli faktörlerdendir.
Sonuç olarak bireysel farklılıklarımız, aile yaşantılarımız, sosyoekonomik düzey, hayat tempomuz, önceliklerimiz, ilişkiden beklentimiz, sevme ve sevilme anlayışımız, yaş, cinsiyet gibi temel unsurlarda nispeten tercih ettiğimiz aralıklar, birbiri ile benzerlik gösteren hayat görüşü, kültürel benzerlikler ve farklılıklar, flört süreci gibi birçok faktör bireylerin evlenmesinde ve o yaşın evleneceği yaş olmasında büyük bir role sahip.
Referanslar;
- Marriage. (n.d.). Retrieved December 14, 2020, from
https://www.psychologytoday.com/us/basics/marriage
- https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/900144
- https://yakiniliskiler.com/2020/12/15/evlenme-kararini-ne-zaman-aliyoruz-evlilik-yasini-etkileyen-faktorler/
- Brian J. Willoughby, Jason S. Carroll, Jennifer M. Vitas, Lauren M. Hill (2012). “When Are You Getting Married?” The Intergenerational Transmission of Attitudes Regarding Marital Timing and Marital Importance. Journal of Family Issues, 33(2), 223–245