Arkadaşlık, sosyal hayatımızın önemli bir parçasıdır. Onlarla paylaşımda bulunmak, onları dinlemek, bir arada sosyal etkinliklere katılmak günlük yaşamımız içerisinde göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir yer tutar. Genelde büyüdükçe arkadaşlıklar konusunda seçicilik başlar. Ergenler arkadaşlıklarını daha küçük çocuklara göre daha yoğun ve daha samimi bir şekilde gerçekleştirmeye başlar. Bu dönemde arkadaşlık, aileden çok daha ön planda tutulan bir ortam halini alır. Onlarda arkadaşlar arasında popüler olmak çok güçlü güdüleyici bir konumdadır (Santrock, 2015). Teknoloji, günümüzde çeşitli ihtiyaçlarımızı karşılamak veya iletişimi sağlamak adına kullandığımız önemli bir araçtır. İnternet de bu araçlardan biridir. Bu araç ergenlerin de arkadaşlıklarını yüz yüze görüşme imkanı olmadan sürdürmelerine yardımcı oluyor. Karantina sürecinde sosyal ortamlardan uzak evde kalan gençlerde sosyal veya duygusal problemlerin oluşumuna engel olmak adına internet kullanımının normal zamanlara göre daha esnek tutulması uygun olabilir. Burada önemli olan esneklik ile sınır tanımazlık arasındaki çizginin farkında olabilmektir. Sağlıksız internet kullanımının farkında olan ebeveynler bu kontrolü sağlayarak ergenlerin sosyal ortamlarından uzak kalmamaları için çocuklarının internet kullanımı konusunda hoşgörülü tutum sergileyebilirler. Sağlıksız internet kullanımı; internet hakkında obsesif düşünceler, hoşgörü ve dürtü kontrolünde azalma, interneti kullanmayı durdurmada yetersizlik sonucu bireyin yaşamının psikolojik, bilişsel ve sosyal alanlarda güçlükler oluşturmasıyla ilgilidir (Çetin ve Ceyhan, 2015). Bunun için ergenin internet kullanımı yine sınırlı fakat normal zamana göre daha esnek olmalıdır. Özellikle karantinada sosyal ortamdaki pek çok etkinlik dijital ortama taşınmıştır. Çocuğun bu etkinliklerden günlük hayatını aksatmayacak şekilde yararlanması, bütün gününü adayacak şekilde olmasa da arkadaşlarıyla paylaşımda bulunabileceği gerekli vakti ayırması doğru olacaktır. Çünkü normal zamanda öğrenciler vakitlerinin büyük bir çoğunluğunu okullarda, kurslarda arkadaşlarıyla geçirmektedir. Bu durumdan uzak kalmak, üstelik olağanüstü bir durum içerisinde, onlarda huzursuzluk yaratacaktır. Kendilerini tanımaya, kimlik oluşturmaya çalıştıkları bu dönemde sosyal ortamları onlar için oldukça önemli bir yerdedir. İletişim olarak düşündüğümüzde de yalnız kalma tercihi ile iletişimi arzuladığı halde iletişimin kesilmesi arasında bir fark vardır ve ikinci durumda arkadaşlıklardan uzaklaşmak ergende kaygı yaratabilir. Bu gibi sorunları engellemek, sağlıksız bir internet kullanımına da sebep olmamalıdır ve bunu dengede tutmak çoğunlukla ebeveynin sorumluluğundadır. Özetle, normal zamanda zaten bağımlılık ve kötü kullanım riski taşıyan internet kullanımının karantina sürecinde riskinin artabileceği göz önünde bulundurularak ergenin normal günlük yaşamından kopmaması adına gerekli esnekliğin de sağlanarak ergenin yalnızlığı ve sonucunda çıkacak olası problemler konusunda önlem alınmalıdır.Kaynakça:Çetin, A. B. ve Ceyhan, A.A. (2014). Ergenlerin İnternette Kimlik Denemeleri ve Problemli İnternet Kullanım Davranışları. Türkiye Yeşilay Cemiyeti, 1(2),5-46.Santrock, J. W. (2015).Yaşam Boyu Gelişim.Ankara: Nobel Yayın.