Türkiye’de kadına şiddet günden güne artıyor. Bu şiddet, kadınların yaşından, sosyoekonomik durumlarından, cinsel yönelimlerinden, dini inançlarından ve eğitim düzeylerinden bağımsız olarak uygulanıyor. Kadına şiddet dendiğinde ilk akla gelen aile içi şiddet oluyor fakat genellikle daha genç kadınların maruz kaldığı “flört şiddeti” ise yeterince gündeme gelmiyor. Dünya genelinde yapılan araştırma sonuçlarına göre flört şiddetinin görülme sıklığı %10-55 arasında değişmektedir.

     Flört şiddeti, romantik ilişki yaşayan partnerlerin birbirine veya birinin diğerine uyguladığı, baskılayıcı, kontrol edici, kısıtlayıcı ve agresif tutum ve davranışları içeren, zarar verici davranış biçimleri olarak tanımlanabilir. Başka bir deyişle, partnerlerden birinin, şiddet türlerinden bir veya daha fazlasını uygulayarak karşısındaki partnerini kontrol etmeye, gücünü göstermeye ve partneri üzerinde egemenlik kurmaya çalışmasıdır. Flört şiddetinin en çok görüldüğü yaş aralığı ise 16-24 yaş aralığıdır. Flört şiddeti, ilişki süresince veya ilişki bittikten sonra da görülebilir. Flört şiddeti, tekrarlayan ve sistematik şiddet davranışlarını içerir. Aslında, aile içi şiddette olduğu gibi içinde farklı şiddet türlerini barındıran kapsayıcı bir terimdir. Flört şiddeti, fiziksel şiddet, cinsel şiddet, psikolojik şiddet, sosyal şiddet, dijital şiddet ve ısrarlı takip(stalking) olarak farklı biçimlerde karşımıza çıkabilir.

     Fiziksel şiddet, kişinin bedensel bütünlüğüne zarar veren davranışları içerir. Bir başka deyişle, ilişkideki partnerlerden birinin, diğerinin bedenine isteyerek zarar vermesi veya zarar vermeye çalışması olarak tanımlanabilir. Tokat atmak, yumruk atmak, itmek, saçını çekmek, sarsmak, sıkıştırmak, bir nesne ile zarar vermek vb. davranışlar fiziksel şiddettir. Cinsel şiddet, partneri cinsel ilişki için zorlamak, cinsel ilişkiye girmek için baskı uygulamak, doğum kontrol yöntemleri uygulamasına engel olmak, cinsellik konusunda karşısındaki kişinin hayır demesini kabul etmemektir. Ayrıca, cinsel birlikteliğe ikna etmek için yapılan iltifat etmek, hediye almak, “tatlı bir şekilde” ısrar etmek gibi davranışlar da cinsel şiddetin bir örneğidir. Psikolojik şiddet, partneri, korkutmaya, suçlu hissettirmeye, aşağılamaya ve özgüvenini azaltmaya yönelik yapılan söz ve davranışları içerir. Psikolojik şiddetin, fiziksel şiddet veya cinsel şiddete göre fark edilmesi daha zor olabilir çünkü psikolojik şiddetin fiziksel ve cinsel şiddet kadar somut göstergeleri yoktur. Sosyal şiddet, partnerin sosyal ilişkilerini kısıtlamak, kontrol etmeye çalışmak ve sosyal anlamda yalnızlaştırmak olarak tanımlanabilir. Sosyal şiddet uygulayan kişiler, partnerlerini yalnızlaştırarak onlara bağımlı olmalarını sağlarlar ve onlardan kopmalarını engellemeye çalışırlar. Sosyal şiddete maruz kalan kişi, yalnız kalacağını düşündüğü için partnerinden ayrılmak istemeyebilir. Dijital şiddet, partnerinin sosyal medya hesaplarını kontrol etmek, bu hesapların veya telefonun şifrelerini istemek, sürekli aramak, mesaj göndermek ve fotoğraf istemek ve bu şekilde partnerinin ne yaptığını, nerede olduğunu ve kimlerle olduğunu öğrenmeye çalışmak gibi davranışları içerir. Israrlı takip ise genellikle ilişki bittikten sonra görülen bir şiddet türüdür. İlişki bittikten sonra kişinin partnerini sanal veya fiziksel yolla, bazen korkutacak boyutlarda takip etmesidir.

Flört şiddetini besleyen kaynaklar, toplumsal cinsiyet rolleri ve toplumun çoğunun aşk ve sevgi ile ilgili sahip olduğu yanlış inançlardır. Kadını, güçsüz ve itaatkâr olarak atfeden, erkeği ise güçlü ve otorite olarak gösteren ve buna uygun davranılmasını talep eden toplumsal cinsiyet rolleri şiddeti devam ettiren ve besleyen kaynaklardan biridir. Bir diğeri ise aşk ve sevginin şiddet davranışlarıyla özdeşleştirilmesidir. Kızını dövmeyen, dizini döver gibi kızının iyiliğini ve sağlığını düşünüyorsan ona şiddet uygulamasın diyen atasözlerinin olması ve benimsenmesi buna bir örnektir. Kıskançlık, aşırı sahiplenme ve müdahale etme vb. davranışlar da seven kişinin yapacağı davranışlar olarak bugüne kadar benimsenmiştir. İyi bir ilişkide partnerlerin sürekli beraber zaman geçirmesi gerektiği gibi, şiddete maruz kalan kişinin mutlaka yanlış bir şey yaptığı gibi bazı yanlış inançlar da buna örnektir. Bir kadın teklifi reddediyorsa nazlanıyordur veya bir şeye evet dediyse fikrini değiştiremez gibi inançlar da kadına şiddeti besleyen düşüncelerdir. Eğer kadına şiddetin her türünün bitmesini istiyorsak, kadına şiddeti besleyen tüm bu toplumsal kaynaklara savaş açmamız gerekmektedir. Peki, neler yapabiliriz?

Kadına şiddetten veya şiddet kavramından bahsederken aslında bahsettiğimiz genelde fiziksel şiddet oluyor. Fakat, fiziksel şiddet kadınlara uygulanan şiddetin sadece bir çeşididir. Unutmamamız gereken diğer şiddet türleri ise psikolojik şiddet ve cinsel şiddettir. Kişinin, flört şiddeti yaşadığını fark etmesi zor olabiliyor çünkü bazı türlerdeki şiddetin somut göstergeleri olmayabiliyor veya toplumsal inançlardan dolayı bunun şiddet olduğunu fark etmek daha zor olabiliyor. Aynı zamanda, bazen şiddet uygulayan taraf da özellikle psikolojik şiddet gibi türlerde, partnerine şiddet uyguladığının farkında olmayabiliyor. Kadına yapılan her türlü şiddeti yeterince konuşmak için, kadınların kendini koruyabilmesi için ve erkeklerin, kıskançlık ve sahiplenmeye dayandırdıkları bu davranışların şiddet olduğunun farkına varmaları için hangi davranışların şiddet olduğunun bilinmesi ve şiddetin sadece fiziksel şiddetten ibaret olmadığının bilinmesi ve öğretilmesi çok büyük önem taşıyor. Özellikle flört şiddeti genç kadınların daha çok maruz kaldığı bir şiddet türü ve genç kadınlar yaşları itibariyle güvenli bir ilişkinin nasıl olması gerektiğini bilemeyebiliyorlar ve ilişkide yaşadıkları şiddeti normal kabul edebiliyorlar. Bu durum ise genç yaşta şiddetin farklı türlerine maruz kalmış ve travmatize olmuş birçok kadın demek oluyor. İşte bu yüzden flört şiddetini bilmemiz gerektiği kadar güvenli bir ilişkinin özelliklerini de bilmemiz, bu şiddetin önüne geçmek için çok önemlidir.

Güvenli ilişkide, partnerler birbirlerinin haklarına, isteklerine ve kararlarına saygı duyarlar. İlişkide iki taraf da eşittir ve eşit haklara sahiptir. Her partnerin kendi kişisel alanı vardır ve her iki taraf da birbirlerinin kişisel alanlarına saygı duyarlar. Partnerler, istemedikleri ve hoşlanmadıkları davranış ve durumlar hakkında açık ve net konuşur ve sınırlarını baştan çizerler. İki taraf da bu sınırları zorlamaz, tam tersi buna uygun davranıp, bu sınırlara saygı duyarlar. Güvenli ilişkide her iki taraf da korkmadan düşüncelerini ifade edebilir. Partnerler istemedikleri durumlar karşısında korkmadan hayır diyebilirler. Çatışmaları ve fikir ayrılıklarını konuşurken kendilerini güvende hissederler. Birbirlerini hedefleri için desteklerler ve içlerinden birinin mutlu olması karşısındakini de mutlu eder. Partnerler, kendi hayatlarını oluşturan unsurlardan ödün vermek zorunda kalmazlar veya bunu yapması için baskı hissetmezler. Partnerinin hoşuna gitmeyeceği ve onaylamayacağını düşünerek düşüncelerini söylememek ve isteklerinden vazgeçmek güvensiz bir ilişkinin ve psikolojik şiddetin bir örneğidir. Kişi, ilişkide kendini güvenli ve huzurlu hissediyorsa, saygı duyulduğunu düşünüyorsa bu güvenli bir ilişki demektir.

Flört şiddeti yaşayan kişi için ilişkiyi bitirmek hem ilişkinin getirdikleri ve götürdüklerinden dolayı hem de korku ve tehdit hissettiğinden dolayı zor olabilir. Eğer, flört şiddeti yaşadığımız bir ilişkinin içerisindeysek, öncelikle kendimizi suçlamamalı ve hiçbir şiddet türünün haklı bir gerekçesi olamayacağını kendimize hatırlatmalıyız. Bu noktada, partnerimizin yaptığı şiddetin farkında olmadığını, bu davranışlarını sevgi göstergesi olarak gördüğünü düşünüyorsak, partnerimizle konuşabilir ve sınır çizmeyi deneyebiliriz. Eğer partneriniz şiddeti bir problem olarak görmüyorsa şiddetin olduğu ve devam ettiği bir ilişkide güvende olamayacağımızı kendimize hatırlatmalıyız. Yardım ve destek almak süreci bizim için kolaylaştıracağından arkadaşlarımızla veya ailemizle bu konuyu konuşmalı ve destek almalıyız. Böyle bir yakın çevre desteğimiz yoksa ilgili kurum ve kuruluşlardan destek alabiliriz. Aldığımız destekle birlikte güvenli bir ayrılık planı oluşturmalı ve bu planı uygulamalıyız.

Eğer, yakın çevremizde flört şiddetine maruz kalan biri varsa, o kişiye doğru bir şekilde destek olmalıyız. Flört şiddetine uğrayan bir kişiye ayrıl diye baskı yapmamak, ayrılmadığı için ona öfkelenmemek önemlidir. Bu kişi için en büyük yardım her ne olursa olsun onun yanında olmak ve bunu ona hissettirmektir. Flört şiddeti yaşayan biriyle konuşurken yargılayıcı ifadeler kullanmamalıyız. Bunun, onun suçu olmadığı ve en önemlisi de haklı şiddetin olmadığı yönünde destekleyici konuşmalıyız. Ne hissettiğini ve şu anda neler yapabileceği hakkında konuşabiliriz fakat bunu konuşurken kişinin neyi, ne kadar yapmaya hazır olduğuna dikkat etmeli ve daha fazlasını yapması için ısrar etmemeliyiz. Kişi, her şeyi anlatmak istemeyebilir, sınırlarına saygılı olmalıyız. Bu süreçte sabırlı ve destekleyici olmak çok önemlidir. Eğer, şiddet yaşayan kişi isterse, onunla birlikte güvenli bir ayrılık planı oluşturabiliriz.

Kadınlara yapılan her türlü şiddeti bitirmek için, tüm toplumun, şiddetin bütün türleri ve kaynakları hakkında bilgilendirilmesi, kişilerin, şiddet gördüğünde ne yapacağını bilmesi ve şiddet gören birine nasıl yardım edileceğini bilmesi önem taşıyor. Unutmayın, haklı şiddet diye bir şey yoktur.

 

Kaynakça:

Fidan, F., & Yeşil, Y. (2018). Nedenleri ve sonuçları itibariyle flört şiddeti. Balkan ve Yakın Doğu Sosyal Bilimler Dergisi, 4(1), 16-24.

Mıhçıokur, S. Akın, A. (2015). Flört Şiddeti - “Şiddet'li Sevgi”. Sağlık ve Toplum Dergisi. 25(2), 9-15

Nirengi Derneği. (2019, 6 Kasım). Flört Şiddeti-Nirengi Akademi Sohbetleri. [Video dosyası]. Youtube. https://www.youtube.com/watch?v=kFU5YNKllgI 

Öztürk, N. (2017, Haziran). Gençler Arası İlişkilerde Flört Şiddeti. [Broşür]. İstanbul: Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği

Toplum Gönülleri Vakfı. (2018, Aralık). Flört Şiddeti. [Broşür]. İstanbul: Yazar.