Bir psikoterapik yaklaşım olan Logoterapi, Viktor Frankl tarafından geliştirilmiştir. Kökünü Yunanca’dan alan ‘’Logos’’ kelimesinin karşılığı ‘’Anlam’’dır. (Frankl, 2009). Logoterapi, anlam odaklı bir terapi türüdür. Geçmişe yönelik değildir, geleceğe odaklanır. Danışanın, gelecekte içini doldurabileceği anlamlar bulmasına yardımcı olur. Ayrıca danışanın, yaşamın anlamı ile yüzleşmesi sağlayarak, ona yönelmesini ve anlamın farkına vararak yaşadıkları iç çatışmaların üstesinden gelmesine yardımcı olur. (Schulenberg & Hutzell, 2008).

İnsanlığın en temel eğilimlerinden biri olan ‘’anlam arayışı’’ hayata karşı olan en temel motivasyondur. Fransa’da yapılan bir araştırmaya göre, insanların %89’u uğruna yaşayacakları ‘’bir şeye’’ ihtiyaç duyduklarını ifade etmiştir. (Frankl, 2009). Ayrıca, 48 farklı ülkede, 7 bin 948 öğrenci ile yapılan ve Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü tarafından desteklenerek iki yıl süren bir çalışmada, öğrencilere, kendileri için neyin ‘’çok önemli’’ olduğu sorusu yöneltilmiştir. Katılımcıların %78’i ‘’hayatımda bir anlam ve amaç bulmak’’ şıkkını işaretlemiştir. (Frankl, 2009). İnsanlar, yaşadıkları hayatı olabildiğince anlamlı kılmaya çalışırlar.

Bazı durumlarda insanın anlam arayışı engellenebilir. Varoluşsal engellenme de nevroza yol açabilir. Varoluşsal sorunlardan kaynaklanan nevroz türüne ‘’noöjenik nevroz’’ adı verilmiştir. (Frankl, 2014). Bu noktada Logoterapi’nin devreye girmesi etkili olabilir. Terapist, danışanın bu varoluşsal krizinde onu yönlendirme görevini üstlenir, özlem duyduğu durumların farkına varmasını sağlar ve varoluşun potansiyelindeki anlamı bulmasına yardımcı olur. (Frankl, 2014). İnsanların, hayatın yaşamaya değer olup olmadığına dair kaygıları ve umutsuzlukları bir akıl hastalığı değildir çünkü insanın hayatın anlamını araması ve bulması, en kötü anlarında bile, hayatta kalabilmek için en temel motivasyonudur. Bu yüzden de hayatın anlamını bulabilmek ‘’zihinsel iyi oluş’’ için çok önemlidir. (Frankl, 2009). Nietzsche’nin şu sözleri bu durumu çok güzel açıklar: ‘’Yaşamak için bir nedeni olan her türlü nasıl’a katlanabilir.’’ 

‘’Hayatın anlamı nedir?’’ sorusuna kesin bir cevap vermek mümkün değildir. Çünkü insandan insana, yıldan yıla ve hatta saatler içinde bile değişkenlik gösterebilecek bir cevabı olabilir. Logoterapi, insan varoluşunun özünü sorumluluk duygusunda bulur. Frankl, Logoterapi’de şu cümleyi vurgular: ‘’Halihazırda ikinci kez yaşıyormuşçasına ve ilk seferinde, şimdi olduğu gibi yanlış hareket etmek üzereymişsiniz gibi yaşayın!’’ (Frankl, 2009).  Bu sözler ile, insandaki sorumluluk duygusunu, ilk olarak şimdiki anın geçmiş olduğunu, ikinci olarak da bu geçmişin değiştirilebilir ve onarılabilir olduğunu göstererek iyi bir şekilde tetiklemeye çalışır. Kişi hayatın anlamını sorgularken, bu sorunun muhatabının kendisi olduğunu anlaması gerekir, hayatın anlamını sadece kendi hayatıyla ve kendi sorumluluğuyla cevaplayabilir. Logoterapi de bize bu noktada yol gösterici bir ışık görevi görür. 

 

 

Kaynakça:

Frankl, V. E. (2009). İnsanın Anlam Arayışı. Okuyanus

Frankl, V. E. (2014). The will to meaning: Foundations and applications of logotherapy. Penguin.

Schulenberg, S. E., Hutzell, R. R., Nassif, C., & Rogina, J. M. (2008). Logotherapy for clinical practice. Psychotherapy: Theory, Research, Practice, Training45(4), 447.