...

Ah efendim, sakının kıskançlıktan ;

Beslendiği eti alayla küçümseyen

Yeşil gözlü canavardır o.

Othello, Shakespeare


Shakespeare' in Othello'sundan dökülen bu dizeler insanın içinde var olanen derin ve yıkıcı duygusunu yansıtır. Öyle ki beslendiği kaynağı bile kendi elleriyle yok edebilecek bir itki... Shakespeare'in, dizelerinde kıskançlık olarak nitelediği bu duygu aslında hasetin en saf halini yansıtmaktadır. Haset, kıskançlık ve açgözlülük gibi kavramlar çokça karıştırılmakta, kavram karmaşası yaşanmaktadır. O halde kavramları doğru analiz etmek yaşanılan duygunun da daha iyi bir şekilde anlaşılmasını sağlayacaktır. Haset nedir? Bu duygu nereden gelmektedir? Nükleer haset kavramı nedir? Hasetin zihnin katmanları ile ilişkisi nedir?

Haset, Kıskançlık ve Açgözlülük Üzerine

Her şeyin de öncesinde, bireyin yaşamı boyunca deneyimlediği duyguları ilk ve en temel nesne ilişkisi ile kurulmaktadır : Anne (bakım veren temsili) - bebek. Erken dönem nesne ilişkisi olarak tanımlanan anne - bebek ilişkisinde kıskançlık da haset de açgözlülük de ilişki içinde tezahür eder. Bu duygular besin sağlanan ''meme'' etrafında şekillenmektedir. Kıskançlık ; Özne ile sevdiği nesne arasına üçüncü kişinin girmesi ve öznenin hakkı olan bu sevginin rakibi tarafından elinden alındığına ya da alınma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığına olan inancıdır. Bu duygunun davranışa dönüşmüş halini kardeş kıskançlığında görmek mümkündür. Açgözlülük ; Özneyi sürekli uyaran ama doyurulması imkansız bir istektir. Öznenin ihtiyacından fazlasına hem de nesnenin verebileceğinin fazlasına yönelen bir istektir. Haset ise arzulanan şeyin başka birine ait olduğu ve bize değil de ona haz verdiği inancının yol açtığı kızgın bir duygudur. Bu itki ile istenen o şeyi sahibinden çekip almaya ya da bozmaya, kirletmeye yönelir (Klein, çev. 2020). Bu üç kavramın da temelinde öfke yatmakta olsa da birbirlerinden belli noktalarda ayrılmaktadırlar. Hasetin hedef nesnesi tektir : temsili meme ve dolayısıyla da annedir. Bebeği besleyen, doyumunu sağlayan, mutlak güç kaynağı olan meme mutlak olarak anneye aittir. Bu gelişen duygu bebeğin sadece yeterince doyurulmaması ile ilgili de değildir. Bu verimli kaynağa sahip olamayan bebek haset duygusu geliştirir. Çünkü bu sınırsızca akan süt asla tam anlamıyla onun olamayacaktır.


Id, Ego ve Süperego İlişkisinde Haset

Freud' un yapısal kişilik kuramında Id, Ego ve Süperego olarak adlandırdığı üç temel sistem birbirleri ile etkileşim halindedir. Çocuk ve ergen Psikiyatristi Ninivaggi ise hasetin bu üç temel sistem içinde gelişen formuna Nükleer Haset adını vermiştir. Özellikle id ile ego' nun birbirleri ile olan ilişkisinin tüm hasetlerin temelini oluşturduğunu, bireyin iç dünyasındaki hasetin kaosa ve bütünleşememişliğe yol açtığını ve bunun psikopatoloji ile ilişkisini ileri sürmektedir. Terapi gören bir hasta ilerleme gösterse bile bir gelişme olmamış gibi davranabilir, kendiliğinin bir bölümü gelişim gösteren diğer bölümüne haset edebilir ve ilerlemeye ket vurabilir, iyilik halini engelleyebilir ( Ninivaggi, 2010 Aktaran: Canbolat, 2014: 57).

Haset kendi içinde birçok duygu barındırır: Öfke, kızgınlık, hayal kırıklığı, üzüntü, hayranlık, imrenme... Hasetin bireyin kendisine yönelmiş hali ise bir nevi kendini sabote etme halidir. Benlikte kaosa sebep olan bu yıkıcı itki ile patolojilerde ve terapötik süreç içerisinde direnç gösterildiği durumlarda karşılaşmak mümkündür.



Kaynak :

Canbolat, F.(2014). Haset ve psikopatoloji ilişkisinin film örnekleriyle ele alınması.Orta Doğu Teknik Üniversitesi: AYNA Klinik Psikoloji Dergisi,1(2), 55-63. 

https://www.final.edu.tr/docs/1031682-ayna470575-553920pdf[1555672526].pdf

Klein, M. (2020). Haset ve şükran (Koçak, O. & Erten Y., Çev.). İstanbul: Metis Yayınları. (Orijinal çalışma basım tarihi 1957)

Ninivaggi, F. J. (2010). Envy theory. Perspectives on the Psychology of Envy. Lanham, MD:

Roman & Littlefield.