Uyku, günlük işleyişi düzeltmek için oldukça önemlidir. Uykudan yoksun kalmak bizi daha duygusal uyandırır ve stresli uyaranlara ve olaylara karşı oldukça daha duyarlı hale getirir. Uyku, günlük yaşamdaki duygusal stresle başa çıkma yeteneğimiz için önemlidir. Stres; yeterince düzenlenmediğinde, zihinsel ve fiziksel sağlık sorunlarına kapı aralayabilecek en büyük etkenlerden biridir. Uyku düzenimiz ya da düzensizliğimize etkisi konusunda birçok kanıt bulunmaktadır.

Stresin uykumuz üzerindeki etkisini, günlük hayatta bizi yoran, üzen, heyecanlandıran, sevindiren ve bunlara benzer birçok olumlu olumsuz duygunun gece uyumalarımız ve sabah uyanmalarımız açısından kendi hayatlarımızdan gözlemleyebiliriz. Gündüz yaşanan stresin; uyku fizyolojisi, rüya düzenleri, rüya içeriği ve bunların ardından uyku ve uyandıktan sonraki yaşanan birçok yaşantı üzerinde ciddi etkileri bulunmaktadır. 

Aynı şekilde, bireyin duygusal stresle başa çıkma şekli, duygusal stresin uyku üzerindeki etkilerini modüle edebilir. 

Uykunun öğrenme alanı içindeki işlevi;

  • Hafıza
  • Fiziksel İyileşme
  • Metabolizma
  • Bağışıklık
  • Dikkat
  • Stres

     Başa çıkma ve uyku arasındaki ilişki de son zamanlarda araştırmaların konusu olmaktadır. İyi bir gece uykusu zihinsel ve fiziksel sağlık için çok önemlidir. Bunun tersi olarak, bireyin duyguları düzenleme yeteneği, duygusal stresin uyku fizyolojisi üzerindeki zararlı etkilerini azaltmada hayati bir rol oynar. 

 

Uyku yoksunluğu duygusal işlemeyi etkiler;

Uyku kaybı ve uykusuzluk duygusal reaktiviteyi ve sosyal işlevi etkilediği bulunmuştur. Uyku yoksunluğunun etkileri bilişsel, psikomotorik, sensorimotorik düzey gibi çeşitli işlev düzeylerinde tanımlanmış olsa da, duygusal etkiler günlük yaşam işleyişinde en belirgin olandır.yeterli sağlıklı uyku olmadan, olumsuz duygusal reaktivite önemli ölçüde artar ve olumlu olaylara verilen olumlu tepkiler genelde bastırılır.

 

Araştırma;

     Yakın tarihli bir uyku yoksunluğu çalışması, pozitif uyaranlara tepki süresinin; negatif ve nötr uyaranlara göre daha hızlı olduğu sonucuna ulaşmıştır.

 

Günlük yaşam ve uyku;

       Genç kadınlarda uyku başlangıçlı gecikme, uyku süresi ve uyku kalitesi rapor gece kendini olumlu ve olumsuz duygular içinde günlük varyasyonlar-gün etkisini incelemek için iki hafta boyunca günlük örnekleme yaklaşımı yaparak, hem olumlu hem de olumsuz duygular uyku günlük yaşamla ilişkilendirmek deneyimli teyit edildi. Yakın tarihli bir derleme yalnızlık, keder veya düşmanlık gibi olumsuz duygulanım durumlarının artan uyku bozuklukları ile ilişkili olduğunu özetlemiştir. Öte yandan, romantik aşk gibi olumlu duyguların, uyku süresinin azalması ve öznel uyku kalitesinin artması ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Sevgi, neşe ve mutluluk hissi gibi yoğun olumlu duyguların nesnel uyku kalitesi üzerindeki etkileri hakkında kanıt eksikliğinin olduğunu ve bunun da gelecekteki araştırmalara dikkat edilmesini gerektirdiğini belirtmek gerekir.

     Ayrıca günlük hayatta yaşadığımız stresli olaylar, rüyalarımızdaki içerik ve duyguları etkiliyor gibi görünmektedir. Örneğin, araştırmalar duygusal baskı, sıkıntı ve yüksek oranda reaktif duygular yaşama eğilimindeki günlük değişimlerimizin daha fazla kabus prevalansı, sıklığı, şiddeti ve daha fazla psikopatolojik komorbidite ile sonuçlandığını göstermiştir. Ayrıca, uykusuzluğu olan kişilerde uyarılma ve bozulmuş uyku arasındaki ilişki, gündüz olayları ile uyku bozuklukları arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermektedir.

     Önemli olarak, son araştırma bulguları, bireyin başa çıkma tarzı ve duygu düzenleme stratejisi de dahil olmak üzere duygu düzenlemesinin, duygusal stresin uyku ve özellikle uyku üzerindeki etkilerini modüle edebileceğine işaret etmiştir. İnsanlar yaşamda karşılaştıkları stres faktörlerini her zaman kontrol edemeyebilirler, ancak daha verimli duygu düzenleme stilleri benimseyebilir ve böylece uyku aktiviteleri üzerindeki zararlı etkilerini kontrol edebilirler. Bu şekilde, insanlar uyku yoksunluğunun duygu düzenlemesini tehlikeye attığı ve olumsuz duyguların artmasına neden olan ve bu da uykuyu bozan ve duygusal refahta daha fazla bozulmaya yol açan bir “kısır döngüden” kaçınabilirler. Uyku yoksunluğu, duyguları düzenleme kapasitesini azaltır.

     Günlük deneyim ve ampirik kanıtlar açısından, duygu ve duygu düzenlemesi stres ve uyku bozukluğu arasındaki etkileşimde önemli bir rol oynamaktadır. Sağlıklı uyku, adaptif işlemeyi, fonksiyonel beyin aktivitesini, medial prefrontal korteks-amigdala bağlantılarının bütünlüğünü onarır ve böylece bireylerin refahının yanı sıra duyguları düzenleme kapasitesini de geliştirir.

 

Referanslar;