Gerçeklik terapisinin kuramcısı olan William Glasser, zihinsel sağlığın, içsel ihtiyaçların doyurulmasının sonucu olduğu fikrini öne atmıştır. Glasser, kendi davranışlarının sorumluluğunu alan ve geçmişlerini ve çevrelerindekileri suçlamaktan kaçınan insanların zihinsel sağlıklarının, problemlerini ebeveyn etkisine, topluma ya da kendi geçmiş deneyimlerine yükleyenlerden daha iyi olduğunu vurgulamıştır. Gerçeklik terapisi, sonuçlardan çok sorumluluğa ve sürece daha fazla vurgu yapar. Bireylere, diğerlerine zarar vermeden, ihtiyaçlarıyla uyumlu olan, kendi seçimlerini kendilerinin yapmalarına yardım etmek gerçeklik terapisinin temelidir.

     Gerçeklik terapisi, danışanlarının yaşadıkları sorunların çoğunun hayatları boyunca önemli gördükleri insanlarla doyurucu bir ilişki kuramamalarından veya çevrelerindeki diğer kişilerle samimi ilişkilere giremeyip, bağlanamamalarından kaynaklandığını öne sürmektedir. Danışanlar ilişkilerinde yaşadıkları problemlerin kendi davranışlarından da kaynaklanabileceği ihtimalinin farkında olamayabilirler.

     Gerçeklik terapisi, kısa süreli danışmalarda kolaylıkla ve etkili şekilde uygulanabilen, etkileşime dayalı, uygulama alanı geniş olan bir terapi modelidir. Çeşitli ortamlarda ve çeşitli konularda kullanılabilmektedir. Psikolojik danışma, eğitim, krize müdahale, iyileştirme ve rehabilitasyon, kurumsal yönetim, kişisel ve ekip gelişimi gibi konularda uygulanabilir. 

 

Gerçeklik Terapisi’nin Temel Kavramları

1. İnsanın Doğası

Seçim kuramına göre, bizler hayatımızı yönlendiren ve genetik olarak aktarılan beş temel gereksinimle dünyaya geliriz; hayatta kalma, sevme, ait olma, güç, özgürlük ve eğlence. Kendimizi iyi hissetmiyorsak bu beş gereksinimden biri karşılanmıyor demektir. Gerçeklik terapistleri, danışanlara seçim kuramını öğreterek, danışanların hangi gereksinimlerinin karşılanmadığını belirlemesine ve bu eksikliği gidermesine yardımcı olur.

2. Kalite Dünyası

Kalite dünyasında, bireyin gereksinimlerini en iyi karşılayan her şey korunur. Bunlar; birlikte olmak istenen kişiler, sahip olmak istenen şeyler, arzulanan deneyimler, insan yaşamına rehberlik eden düşünce ve inançlardır.  Danışanların kalite dünyasında ya hiç kimse olmayabilir ya da doyumlu bir ilişki kuramadığı kişiler olabilir. Bu bağlamda danışanın terapistiyle kuracağı ilişki, ihtiyacı olan doyumlu ilişki için, hem bir temel hem de örnek teşkil edecektir.

 

3. Toplam Davranış

Toplam davranış, insan davranışlarının bir bütün olduğunu fakat birbirinden farklı dört bileşenden oluştuğunu söylemektedir; eylem, düşünme, hissetme ve fizyolojidir. 

Glasser, bu bileşenlerin birbiriyle olan ilişkisini araba tekerleklerine benzeterek açıklamıştır. Öndeki iki tekerleği düşünme ve eylemde bulunmaya, arka iki tekerleği ise hissetme ve fizyolojiye benzetmiştir. Arabanın yönünü değiştirmek için direksiyonla ön tekerlekleri çevirince arka tekerlekler de aynı yöne doğru gidecektir. Başka bir deyişle, duygularımızı ve fizyolojimizi direkt olarak seçebilmemiz mümkün değildir. Fakat davranışlarımızı ve düşünce yapımızı değiştirerek bunlar üzerinde de kontrol kurmamız olasıdır.

 

4. Seçim Kuramı

Seçim kuramı, kişinin kontrol edebileceği tek şeyin kendi davranışları olduğunu savunur. Bu yüzden ilişkilerinde sorun yaşayan bir birey karşısındaki kişinin davranışlarından şikayet etmek yerine kendi davranışlarına odaklanmalı, ve problemlerini çözmelidir der. Burada terapistin görevi danışana en uygun davranışı seçmek konusunda yol göstermektir. Uygun davranışları seçen bir kişi uygun şekilde düşünür, hisseder ve daha nitelikli bir yaşam sürer.

 

Gerçeklik Terapisinin 3 Yıldız Özelliği

  • Sorumluluğun önemine vurgu yapma
  • Burada ve şimdiye odaklanma
  • Semptomlara odaklanmaktan kaçınma

Gerçeklik Terapisinin Uygulanması

Wubbolding, gerçeklik terapisi uygulamasında kullanabilecek teknikleri baş harflerinden oluşan bir kısaltmayla ifade etmektedir. 

 

Wants (İstekler ve ihtiyaçlar)

Bu aşamada terapist danışanının isteklerini, isteyip de yapamadıklarını “Ne istiyorsun?” sorusunu yönelterek fark ettirmeye çalışır. Bu sürecin daha verimli olabilmesi adına şu sorular sorulabilmektedir;

 Eğer olmak istediğin kişi olabilseydin, nasıl biri olmak isterdin?

 Eğer ailenin ve senin isteklerin uyuşsaydı ailen nasıl olurdu? 

 Eğer istediğin gibi yaşasaydın ne yapardın?

 Gerçekten hayatını değiştirmek istiyor musun?

 Yaşamdan elde edemediğin ama istediğin şey nedir? 

 Yapmak istediğin değişikliklerde seni engelleyen şeyler neler?

 

Direction and Doing (Yönelim ve Eylem)

Gerçeklik terapisi, mevcut toplam davranışın farkına varıp bunu değiştirme üzerinde yoğunlaşır. Bunu başarmak için, terapistler “Şimdi ne yapıyorsun?” şeklinde sorularla danışanın içinde bulunduğu zamanda ve gelecekte oluşturmak istediği kendilik imajını fark ettirebilmek amaçlanmaktadır.

Evaluation (Değerlendirme)

Bu aşamada danışan algılarının, isteklerinin, görüşlerinin sonuçlarını değerlendirebilmesi için yine terapistin sorduğu sorular yardımıyla cesaretlendirilir. Genellikle danışanlara şu sorular sorularak kendilerini değerlendirme fırsatı verilir: ‘’Şimdiki davranışın, istediğini elde etmeni ve istediğin yöne gitmeni sağlayacak mı?, Yaptığın, inancınla uyumlu mu?, İstediğin gerçekçi ve ulaşılabilir mi?”

Planning: (Planlama)

Son aşamada ise danışanın amaçlarını gerçekçi ve uygulanabilir bir plana koyması gerekmektedir.Wubbolding, uygulanabilir nitelikteki planların 8 niteliğini sıralamıştır.

Planlar, basit, ulaşılabilir, ölçülebilir ve belirgin, doğrudan uygulanabilir, terapisti uygun yollarla katabilir, terapist tarafından kontrol edilebilir, danışanın taahhütünü yansıtabilir ve tutarlı ya da tekrar edilebilir olmalıdır.

 

Kaynakça

Akpınar, O. & Öz, F. S. (2013). Reality Therapy: Characteristics, Basic Concepts, Treatment, Implementation and Assessment. Electronic Journal of Social Sciences, 12;43.

Wubbolding, R. E. (2015). Gerçeklik Terapisi. İstanbul: Okyanus Yayıncılık.

Sharf, R. S. (2017). Psikoterapi ve Psikolojik Danışma Kuramları. Ankara: Nobel Yayıncılık.