Sinema tarihine baktığımızda, birçok psikotik bozukluğun filmlere konu olduğunu görmekteyiz. Sinema, televizyon ve medya bu rahatsızlıklara sahip insanlara bakış açımızı olumlu veya olumsuz yönde etkilemektedir. Hitchcock sinemasında da sıklıkla psikolojik öğelerden faydalanıldığını görmekteyiz. Bu yazıda, dissosiyatif kimlik bozukluğu semptomlarını gösteren baş karakter Norman Bates’in yer aldığı, 1960 yapımı bir kült film olan Psycho’yu ele alacağız. Öncelikle, bu psikotik bozukluğu biraz tanıyalım.

Dissosiyatif kimlik bozukluğu, yaygın bilinen adıyla çoklu kişilik bozukluğu, kişinin iki ya da daha fazla kişiliğe bölünmesi durumudur. Bu farklı kimlikler, kişinin kendi cinsiyetinden de olmayabilir. (Morrison, 2017, s. 245). Her bir kimliğin birbirinden bağımsız olarak düşünce ve davranış kontrolü vardır. Bir kimlikten, diğerine geçiş beklenmedik bir şekilde olmaktadır ve stresli durumlarda ortaya çıkabilir. (Morrison, 2017, s. 245). 

         Kişinin belleğinde bilgiler ve olaylar arasında tekrarlayan boşluklar oluşur, bu durum normal bir unutkanlık düzeyi ile açıklanamayan bir biçimdedir (DSM-V). Bu belirtiler ile birlikte işlevsellikte bozulmalar görülür. Örneğin, iş, okul, sosyal yaşantıda sıkıntı ve yeti eksiklikleri görülebilir (DSM-V).  

Dissosiyatif kimlik bozukluğu, Freud’un psikanalitik kuramıyla açıklanabilir. Kişi yaşadığı şiddetli travmalarla başa çıkamadığında, onları bastırır. Travmalar bastırıldığında ise kaçış ya da amnezi (unutma) görülür. (Davison & Neale, 2011, s. 179). Kişi, farklı benlikleri yaratarak kendisine acı veren olaylardan korunmaya çalışır. Bu durum, dissosiyasyonun (çözülmenin) bir yoludur. Bu patolojinin etiyolojisine baktığımızda ise, sıklıkla çocuklukta yaşanan yoğun stres, fiziksel ve cinsel tacizin izleri görülmektedir. (Oltmanns & Emery, 2015, s. 210).

Dissosiyatif bozukluklar üzerinde bugüne kadar kapsamlı ve sistematik bir araştırma yapılamadığından üzerinde uzlaşılmış bir tedavi yöntemi ne yazık ki henüz yoktur. Bunun sebebi, şizofreni ve sınırda (borderline) kişilik bozukluğu gibi diğer psikotik bozukluklar ile sıklıkla karıştırılması ve yanlış tanı konmasıdır. (Morrison, 2017, s. 247). Etkinliği tam olarak kanıtlanmış olmasa da Freud’un dissosiyatif bozuklukların tedavisinde travmatik anıları açığa çıkartarak bastırma davranışını ortadan kaldırmaya odaklandığını bilmekteyiz (Oltmanns & Emery, 2015, s. 216). Alternatif tedavi biçimi olarak psikoterapi ile desteklenebileceği gibi bazı antipsikotik ilaçlar ile de desteklenebilir. (Oltmanns & Emery, 2015, s. 216). 

Filmden kısaca bahsedelim. Marion adlı karakter, patronundan bir miktar para çalarak kaçar ve sevgilisine gitmek için yola koyulur. Yol üzerinde konakladığı Bates Motel’de gizemli bir şekilde öldürülmesinin ardından olaylara tanık olmaya başlarız. Motel’in sahibi Norman Bates, otelin yanındaki müstakil evde hasta annesi ile yaşadığını söylemektedir. Film esnasında camdan annesinin siluetini görürüz. Filmin başından beri garip hareketler sergileyen Norman’ın en büyük hobisi avlanan hayvanları doldurmak ve sergilemektir. Filmin sonlarına doğru bodrum katında annesinin cesedini gördüğümüzde olayları anlamaya başlarız ve kapanış sahnesindeki psikiyatrist açıklamaları ile her şey netlik kazanır.

Aslında ortada gerçekten yaşayan bir anne yoktur. Norman’ın bölünmüş kişiliği, aynı zamanda annesine de can vermektedir. Babalarının ölümünün ardından bağlılık ve ilgi arayışında olan anne karakteri, başka bir erkekle ilişki yaşamaya başlar. Norman ise babanın ölümünden sonra, yalnızca annesiyle ikisinin paylaştığı bir hayata alışmış ve annesine karşı anormal bir bağlılık geliştirmiştir. Annesini ve onun sevgilisini birlikte yakaladığında, başka bir erkeğin hayatlarında olmasını tehdit olarak algılar ve annesinin artık onu unutacağını düşünerek ikisini de öldürür. Burada açığa çıkan bir diğer psikolojik durum ise Freud’un psikanalitik kuramında tanımladığı Oedipus kompleksidir. Bu kompleks, anneye karşı yoğun bir arzu duyan erkek çocuklarının, babalarının yerini almak isteme durumu olarak açıklanabilir (King, 2014, s. 400). 

Norman, annesine duyduğu yoğun sevgiden dolayı işlediği bu cinayeti kaldıramaz. Bu travmasını bastırmak için sanki annesi yaşıyormuşçasına, onun kişiliğini kendi bedeninde yaşatır. Bazen kendisi gibi davranırken, zaman zaman da annesinin elbiselerini giyer, onun sandalyesine oturur, ses tonunu taklit eder ve adeta annesiymiş gibi davranır. Marion adlı karakterin oteldeki ölümünden ve filmin sonunda ortaya çıkan iki genç kızın ölümlerinden de Norman Bates sorumludur, ancak anne kişiliği ile… Norman, annesine karşı duyduğu kıskançlığı, aynı şekilde annesinin de ona duyduğunu düşünmektedir. Karşı cinse hissettiği ilgiden dolayı Norman’ın benliğindeki anne karakteri rahatsızlık duyarak onları öldürür. 

Psycho filmi ile birlikte gördüğümüz Norman Bates, dissosiyatif kimlik bozukluğunu oldukça net bir şekilde görmemizi sağlayan bir karakterdir. Film, içerisinde daha bir çok psikolojik öğe barındırır. Hitchcock, psikoloji ile yakından ilgili ve sinemasına da başarıyla yansıtan bir yönetmendir. Ancak, sinemada yansıtılan psikolojik olaylar ve psikotik karakterler bazen gerçeklik ile örtüşür nitelikte, bazen de bilimsel referanslardan oldukça uzak ve tamamen kurmacadır. Hiç kuşkusuz sinema, toplumsal bilinirliğin ve duyarlılığın artmasına katkı sağlasa da bazen de tam tersi bir etki yaratabilir. Filmleri ve diğer her türlü içeriği bu doğrultudan şaşmadan, kendi alanları içerisinde düşünmek ve değerlendirmek her zaman faydamıza olacaktır. 

 

Kaynak:

Amerikan Psikiyatri Birliği (2013). Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı, Beşinci Baskı (DSM-5), Tanı Ölçütleri Başvuru Elkitabı. (Çev. Köroğlu, E.) Ankara: Hekimler Yayın Birliği.

Davison, G. C. & Neale, J. M. (2011). Anormal Psikolojisi. (7th ed.). (Çev. edt. Dağ, İ.). Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları.

Hitchcock, A. (Yönetmen). (1960). Psycho [Film]. U.S.: Paramount Pictures. 

King, L. A. (2014). The Science of Psychology: An Appreciative View. (3rd ed.). New York: McGraw-Hill Education.

Morrison, J. (2017). DSM-5’i Kolaylaştıran: Klinisyenler İçin Tanı Rehberi. (Çev. Şahin, M., Kural, H. U.). Ankara: Nobel Yayıncılık. 

Oltmanns, T. F. & Emery, R. E. (2015). Abnormal Psychology. (8th ed.). London: Pearson.