İnsanların büyük bir bölümü, dünyayı güvenli bir yer olarak gördükleri için yakınındaki kişilerin birdenbire ölebileceği düşüncesine sıklıkla kapılmazlar. Aniden gelen doğal afetlerin sonucunda insan psikolojisi bu ani yıkımı kabullenmekte zorlanır, dünyaya tekrar adapte olmakta güçlük çeker.

Yaşanan afetler nedeni ile fiziksel, ekonomik ve sosyal yıkımlardan kaçınılmaz sonuçlar doğuruyor. Bununla birlikte, fizyolojik, bilişsel, duygusal ve davranışsal etkiler de ortaya çıkıyor.

Afetlerden sonra bazı insanlar yıkıcı etkileri atlatabiliyorken bazı insanlar iyileşmeye direnç gösteriyor ve yaşanan travmayı günlerce, aylarca, hatta yıllarca atlatamıyorlar. Depremden etkilenenler sadece depreme maruz kalan kişilerle sınırlı kalmıyor, depreme yakından tanık olan kişiler, sosyal medya aracı ile tanık olan kişiler ve destek yardım çalışmalarında çalışan kişiler de bu durumdan etkileniyorlar.

Depremden sonra verilen olumsuz tepkiler fizyolojik, duygusal, davranışsal ve bilişsel durumlarımızı etkiliyor ve insan doğası gereği olumsuz tepkiler üretiyor. Örneğin; fizyolojik tepki olarak vücudumuzda baş dönmesi, bulantı, baş ağrısı ve yorgunluk gözlenirken bilişsel olarak, hafıza ve dikkat problemleri, karar vermede güçlük yaşanabiliyor. Davranışımıza yansıyan tepkiler ise çoğunlukla ağlama, isteksizlik, tedirginlik hali olabiliyor ve son olarak duygusal olarak, kendisine veya başkasına zarar gelebileceği hissi, depresif hal ve kaygı da sık rastlanan tepkiler arasında. 

Yaşanan afetlerden sonra genel olarak iki hastalık gözlemleniyor. Travma sonrası stres bozukluğu ve depresyon diğer hastalıklar arasından sivriliyor. Travma sonrası stres bozukluğu ise yaşanan travmadan sonra içsel dengesini kuramayan olay anını aylarca, yıllarca unutamayan kişilerde görülüyor. Yaşanan travma sürekli olarak rüyada ve zihinde canlanıyorsa, yaşama yönelik umutsuzluk, öfke, kolayca irkilme ve uyku problemlerine yol açıyorsa ve bu semptomlar bir aydan fazla sürede görülüyorsa kişi, travma sonrası stres bozukluğu tanısı alabilir. Bu hastalık Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra tanınmaya ve araştırılmaya başlanmıştır. Özellikle Vietnam’dan dönen Amerikalı askerlerde görülen travmatik stres belirtilerinden sonra detaylı bir şekilde uzmanlar tarafından araştırılmış ve birçok kitaba filme de konu olmuştur. 

Travma sonrası stres bozukluğu beraberinde en sık görülen hastalıklardan biri depresyondur. Ayrıca çeşitli anksiyete bozuklukları, aşırı alkol ve madde kullanımı da görülür. Ruhsal bir hastalık geçirmiş kişilerde ise travma sonrasında hastalıkları tekrarlama olasılığı da yüksektir.

Peki deprem travmasına yaklaşım nasıl olmalıdır?

-Kişi öncelikle çok zor bir yaşam döneminden geçtiğini kabul ederek başlamalıdır. Yaşanan yeni sürecin zamanla etkisini azalacağı gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır.

-Yaşanan depremden sonra kişiye yaşadıklarını ve duygularını anlatma olanağı verilmesi, dinlenmesi zihinsel ve bedensel rahatlamayı beraberinde getirir. Yardım isteyebileceği bir yakını ile iletişime geçmesi için cesaretlendirmek de önemlidir.

-Eğer kişi deprem sürecini konuşmak istemiyorsa, konuşmaya zorlanmamalıdır. Kişinin arzu ettiği zamanda konuşması daha çok rahatlamasına yol açar. Konuşulduğunda ise konuyu önemsizleştirecek veya geçiştirecek yorumlardan kaçınılmalıdır.

-Travmanın yarattığı olumsuz sonuçlardan biri de dikkat kaybı ve odaklanma sorunlarıdır. Bu yüzden kaza yapma durumu olabileceğinden araç kullanma ve yemek pişirme gibi dikkat gerektiren işlerde ise çok özenli olunması gerekir.

-Psikolojik süreçler beynin beslenmesi ile doğru orantılıdır. Dengeli bir şekilde beslenme, yapılan ufak egzersizler, uyku düzeni beynin, oksijen oranını artırır ve duygu durumunu da pozitif yönde etkiler.

-Kendisinden daha kötü durumda olan insanlara yardımcı olunması, yardımcı olmanın getirdiği rahatlama duygusu da kısırlaşmış düşünce döngüsünden çıkmaya yardımcı olacaktır.

-Bu yöntemlere rağmen kişi iki haftayı aştıktan sonra dahi günlük yaşama adapte olamıyor, yoğun kaygı, korku veya keder yaşıyorsa kendisine ve başkasına zarar verme riski taşıyorsa profesyonel olarak yardım alması gerekir.




Kaynaklar:

  Nakajima Ş., (2012). Deprem ve sonrası psikolojisi. Okmeydanı Tıp Dergisi 28 (Ek sayı 2):150-155, 2012 doi:10.5222/otd.supp2.2012.150

   Psychological effects of earthquakes in children: prospects for brief behavioral treatment. Ebru Şalcıoğlu, Metin Başoğlu. World J Pediatr, Vol 4 No 3. August 15,

     Türkiye psikiyatri derneği. Travma sonrası stres bozukluğu.

 https://www.psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/28/travma-sonrasi-stres-bozuklugu