Çin’in Wuhan kentinden başlayarak küresel bir salgın boyutunu alan ve ölümcül risk barındıran Covid-19 virüsü, yaşlı bireyleri toplumsal ve psikolojik yönden etkilemektedir. Virüsün olumsuz etkilerinden korumak adına alınan birtakım önlemler, yaşlı bireylerin evde geçirdikleri zaman diliminde kendi yaş grupları ve diğer bireyler ile oluşan mesafeleri sonucunda hareketsizlikle birlikte fiziksel ve ruhsal birtakım sağlık problemlerine yol açmaktadır. Ülkelerin sağlık ve sosyal politikaları sonucunda, evinde izole bir şekilde bekleyen yaşlı bireylerin temel ihtiyaçları karşılanmakla beraber yaşanan bu zihinsel bunalıma çözümler üretilmesi gerektiği kaçınılmaz bir gerçektir (Armitage ve Nellums, 2020). Yaşlı bireylerin duygusal tepkilerinin bu noktada daha hassas olması ile birlikte, kendisini toplum içinde aşağılık ve yetersizlik duyguları etrafında görmesi olasıdır. Ölüm korkusuna bağlı olarak gelişim dönemleri içerisinde görülmesi beklenen benlik bütünlüğü ve buna karşın umutsuzluk düşünceleri arasındaki sorgulamalar hız kazanmaktadır. Erikson, dönemin beklenen özelliği olarak; yaşamı boyunca ürettiği ve hayata anlam kattığı şeyler ile mutlu ve kendini yeterli gören yaşlı bireylerin ölümü kabullenme süreçlerinin kolay olduğunu ve psikolojik sağlamlığının güçlü olduğunu; yaşamda bir anlam bulamayan, kendi yaşam dilimini olumsuzluklar içinde sorgulayan bireylerin de psikolojik sağlamlığının zayıf olduğunu belirtir (Gürses ve Kılavuz, 2020: 159). Bu noktada yaşlı bireylerin psikolojik dayanıklılığını güçlü tutmak, kriz müdahalelerinde çevrimiçi danışmanlık noktasında bu bireylere öncelikli sırada yer vermek, salgının neden olduğu bireysel zararları azaltma konusunda katkı sağlayacaktır (Meng, vd, 2020: 10-11). Pandemi döneminde, fiziksel izolasyonun sosyal izolasyon olarak ifade edilmesi ile bağlantılı olan yalnızlık ilişkisini incelemek gerekir. Yaşlı bireylerin yaşadığı yalnızlığa bağlı olarak ülkeler konuya yönelik birtakım çalışmalar geliştirmiştir. Bu hizmetler, pandemi sürecinde yaşlı bireylere yönelik sosyal politikaları incelemede değer kazanmaktadır. Belirsizlikler ile dolu bir sürecin içerisinde yaşlıların evlerinde kalmaları yalnızlık duygularının artması ile sonuçlanmaktadır. Risk taşıdıkları için ailelerinin ve sevdiklerinin kendileri ile temaslarında sınırlandırmalar getirilmesi, ihtiyaç duyacakları temas ilişkilerinin kısıtlanması söz konusudur. Bu durum, yaşlı bireylerin başkalarına olan fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarında eksikliğe sebep olmaktadır. Risk grubundaki bireylerin sağlığını korumak ve yaşlı bireylerin çevrelerine bulaş riskini önlemek adına bu süreçte yapılan hizmetler son derece önemlidir. Hizmetlerin, birey odaklı olması ve atfedilen değer bakımından yaşlı grupların bağımlı olmaktan çok güçlü yönlerini ön planda tutmayı sağlaması toplumun sağlıklı ilişkiler içerisinde bulunmasına katkı sağlamaktadır. Covid-19 virüsünün risk grubunu oluşturan yaşlı bireyler, toplum içerisinde damgalanmaktadır. Damgalandığını hisseden bireyler; bu durumun yarattığı sarsıcı etki ile bağlı bulundukları topluluğa ait olmadığını düşünmekte, yalnızlığın getirdiği içe kapanma davranışları ile karamsarlık, çaresizlik, depresyon duygularına kapılma, kendisinin toplum nezdinde günah keçisi ilan edilmesi ile suçluluk, korku, kaygı ve yoğun öfke davranışları gibi belirtiler göstermektedir. Tüm bunların sonucunda, virüsün etkisini taşıyan yaşlı bireylerde hastalığı ifade etmeme ya da kabullenmeme, kontrol edilemeyen kaygı ile birlikte sağlık hizmetlerine ulaşma problemleri yaşama, geleceğe dair umudunun olmaması ile tedaviyi kabul etmeme durumları ile karşılaşılmakta, buna karşın damgalayan bireylerde de yaşlı bireylerin kurallara uymamasına yönelik öfke, onları çeşitli şekillerde alay konusu haline getirme, risk grubunda olmama düşüncesi ile rehavete kapılma gözlenmektedir (Başterzi, vd, 2020: 1-3). Bireylerin yaşlı gruplara yönelik olumsuz söylemleri düşünüldüğünde her bireyin bir gün yaşlılık döneminden geçme ihtimali söz konusu olduğu hatırlanmalıdır. Bu noktada, yaşlı bireylere empati ile yaklaşmak ve duygularını anlamaya çalışmak, var olan kriz durumunu yönetmede etkili olacaktır.KAYNAKÇAARMİTAGE, Richard, NELLUMS, Laura, (2020), “Covid-19 and the Consequences of Isolating The Elderly”, The Lancet Public Health.BAŞTERZİ, Ayşe Devrim, CESUR, Ender, GÜVENÇ, Rengin, TAŞDELEN, Rümeysa, YILMAZ, Taner, (2020), “Covid-19 ve Damgalama”, Türkiye Psikiyatri Derneği, 1-3.GÜRSES, İbrahim, KILAVUZ, Mehmet Akif, (2020), “Erikson’un Psiko-Sosyal Gelişim Dönemleri Teorisi Açısından Kuşaklararası Din Eğitimi ve İletişiminin Önemi”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 20(2): 159.MENG, Hui, XU, Yang, DAİ, Jiali, ZHANG, Yang, LİU, Baogeng, YANG, Haibo, (2020), “The Psychological Effect of COVID-19 on the Elderly in China”, Psychiatry Research, 10-11.