Coronavirüs RNA virüs ailesine dahil, insanları ve çeşitli hayvan türlerini enfekte edebilen bir etkendir. İnsanlarda basit soğuk algınlığından ağır pnomoni (zatürre) tablosuna ve buna bağlı çoklu organ yetmezliği (MODS)’a kadar geniş aralıkta semptom oluşturabilmektedir. Coronavirüs türleri daha önce de SARS (Severe Acute Respiratory Syndrome) ve MERS (Middle East Respiratory Syndrome) olarak kendini göstermiştir. SARS’a bağlı 8000 vakadan 800, MERS’e bağlı 2229 vakadan 791 ölüm bildirilmiştir. Covid-19 olarak tanımlanan şu an ki Coronavirüs ise net istatistikleri belli olmamakla birlikte mortalite oranı %3,4 olarak 3 Mart tarihli WHO(World Health Organization) tarafından bildirilmiştir.Coronavirüs vücuda girdikten sonra 1-3 gün soğuk algınlığı ve gribe benzeyen belirtiler ortaya çıkar. Hafif baş ağrısı, ateş, ishal ve mide bulantısı gözlenebilir. 4. Gün yeme içme zorlaşabilir, ses boğuklaşır, boğaz ağrısı şiddetlenir. 5. Gün eklem ağrıları eklenir ve boğaz ağrısı derecesini arttırır. 6. Gün öksürük başlar, nefes almada zorlanma ve bitkinlik gözlenir. 7.gün ateş, balgam, öksürük, vücut ve baş ağrısı şiddetlenir. 8.gün akciğer problemi öne çıkmaya başlar. 9. Gün dudaklarda morarma başlar ve bu solunum yetersizliğinin göstergesidir. Hastane yatışı gerektiren tablodur. Bununla beraber ilk 14 güne kadar hiçbir belirti vermeyebilir. Bu nedenle virüsün yayılma ihtimali fazladır. Çoğu hasta solunum sıkıntısı nedenli özel bir tedavi veya hastane yatışı gerekmeksizin bu dönemi atlatabilmektedir. Ancak risk gruplarında durum daha ağır seyretmektedir. Risk grupları ise başta hipertansiyon, şeker hastalığı, kronik akciğer hastalığı, kalp hastalıkları, kanser ve 65 yaş üstü bireylerdir. Covid-19, enfekte bir kişi öksürdüğünde veya hapşırdığında öncelikle tükürük damlacıkları veya burundan akıntı yoluyla yayılır. Bunun yanı sıra yüzey özgü kalış süresi mevcuttur. Aşısı veya net tedavisi henüz olmayan bu enfeksiyondan bu yüzden en etkin korunma yolu sık el yıkama ve minimum 1 metre bireysel mesafedir. İyileşme süreci hafif vakalarda 2 hafta, ciddi veya kritik vakalarda 3-6 hafta, kaybedilen hastalarda ise yoğun bakım süreci 2-8 hafta aralığındadır. Hastane yatışı gerektiren çoğu vakada yatış hastalığın 8-9. günüdür. Bu dönemde ARDS olarak adlandırılan akut solunum sıkıntısı sendromu gelişmekte ve solunum cihazı desteği gerekmektedir. Tüm bu bilgiler değerlendirildiğinde hasta veya hasta yakını, sağlık personeli veya sağlık personeli yakını olan herkes oluşan yoğun stres nedenli fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklara açık hale gelmektedir. Coronavirüsün bize yapabileceği etkilerin başında akciğer hasarı gelmektedir. Ancak bunun yanında oluşan stres nedenli patofizyolojik bireysel süreçler viral etken ortadan kalktığında bile olumsuz seyredecektir. Kronik hastalıklar özellikle tansiyon, şeker hastalığı, kardiyak rahatsızlıklar stresten beslenen hastalıklardır. Uzun dönemli stres ve yorgunluk kronik hastaların ağırlaşmasına neden olabilmektedir. Virüs olmadan bile dolu olan hastaneler ve yoğun bakımlar postcorona döneminde de yoğun iş yükü ile karşı karşıya kalma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu nedenle stresi azaltacak psikolojik destekler bu süreçte oldukça mühimdir.