Psikolojik sağlamlık, zorlu şartlara rağmen bireyin bu istenmeyen zorlu şartları olumlu bir şekilde atlatması ve adapte olabilmesidir. Bir beceri ve psikolojik bir faktör olarak açıklanmakla beraber bu kavramın, bireyin gelişimini devam ettirmesi açısından yararlı olma, istenmeyen bir durumla baş edebilme gibi bazı özellikleri bulunmaktadır (Öz ve Yılmaz, 2009).  

     Psikolojik sağlamlık istenmeyen, negatif bir olayla (boşanma, terör, doğal afetler, yoksulluk, aile düzensizliği, şehir değişikliği, taşınma) karşı karşıya gelindiğinde koruyucu faktörler ile risk faktörlerinin etkisiyle, bireyin yaşamındaki farklılığa adapte olmasını içermektedir. Bu kavram tanımlanırken iki önemli hususa dikkat edilmektedir. Birincisi elzem bir tehdit veya negatif, istenmeyen bir olayla karşı karşıya kalmak, ikincisi ise sağlıklı gelişimin sürdürülebilmesi için karşı karşıya kalınan bu istenmeyen olaylarla baş edebilmek ve olaylara adapte olabilmektir (Karaırmak, 2006).  

     Psikolojik sağlamlığın tanımı, yapılan diğer tanımlar incelendiğinde bir kerede açıklanamayacağı belirtilebilir. Fakat yapılan bu tanımların farklı yanları olduğu gibi benzer yanlarının olduğu da gözlemlenmiştir. Bu benzerlikler, psikolojik sağlamlık kavramının etkin bir süreç olması; özellikleri açısından ileriye taşınabilir olması; travma ve zorlayıcı hayat şartlarıyla mücadele gösterebilmeyi ve adapte olma veya yeterlik geliştirebilme basamaklarını kapsaması; psikolojik sağlamlık kavramının gelişebilmesi için tehdit ya da istenmeyen durumlarla karşı karşıya gelmesi ve duruma adapte olarak hayatının başka yerlerinde olumlu yönde sonuçlar elde etmesi, ayrıca bu kavram için kişilerin koruyucu faktörler gibi birçok kişilik özelliklerine sahip olmasıdır (Öz ve Yılmaz, 2009).  

     Geçmiş araştırmalarda psikolojik sağlamlıkla ilgili yapılan açıklamalar bakıldığında fazlaca bahsedilen özellikler risk faktörleri, istenmeyen durumu yumuşatan koruyucu faktörler ve tehdit karşısında kişinin yaşadığı adapte, belirgindir (Karaırmak,2006). 

 

Risk Faktörleri 

     Psikolojik sağlamlık becerisini kazanırken kişi, karşı karşıya kaldığı riskler ve risk faktörlerinin istenmeyen durumların hafifletilmesinde veya yok edilmesinde koruyucu faktörlere ihtiyaç duymaktadır. Risk bu kavramın, bu becerinin kazanılmasında birincil şartıdır. Literatür sonucunda risk ve koruyucu faktörler için üç ayrı kategoride bireysel, ailesel ve çevresel olarak sıralanmıştır (Öz ve Yılmaz, 2009).  

Bireysel risk faktörleri: Doğuştan var olan veya daha sonra edinilen birtakım negatif istenmeyen kişilik özellikleri ve yaşamsal şartlar kişinin riskli durumlarla karşı karşıya gelme ihtimalini arttırmaktadır (Toprak, 2014).  Alkol/ilaç tüketimi, adölesan, hamilelik, erken doğum, uyumlu olmayan bir mizaç veya çekingen olma, düşük IQ derecesi, kronik veya psikolojik bir rahatsızlık, madde kullanımı, akademik performansta düşüş ve etnik bir gruba üye olmadır (Öz ve Yılmaz, 2009).   

Ailesel Risk Faktörleri: Karakter özelliklerinden ayrı olarak salt kişinin doğumu ve gelişimini sürdürdüğü aileyle ilgili bazı negatif, istenmeyen durumlar bireyin riskli durumlarla karşı karşıya gelmesini arttırmaktadır (Toprak, 2014). En az dört çocuğa sahip olan aileler, iki çocuk arasındaki yaşın 2 yıldan düşük olması, psikolojik/kronik bir rahatsızlığı olan ebeveyninin olması, madde tüketen veya sabıkalı anne-babasının olması, koruyucu aile olmak, anne babanın ayrılması, kaybı veya sadece anne ya da sadece babaya sahip olma, aile içi şiddet mağduru olması gibi faktörlerdir (Öz ve Yılmaz, 2009). 

Çevresel Risk Faktörü: Kişiye etki eden risk faktörleri bazen karakter özelliklerle de ailesel özelliklerle de alakalı olmamaktadır. Bulunduğu bağlamlarda (okul, iş, il, ülke, etnik köken, bölge) bireyin istenmeyen durumlarla karşı karşıya gelme ihtimalini arttırabilmektedir (Toprak, 2014). Sosyal ve ekonomik yönden, fiziksel ve cinsel açıdan ve maddi açıdan olumsuzluk; barınma ihtiyacı, çocuğa yapılan ilgisizlik, ihmal davranışı, beslenme ve akran desteği açısından yetersizlik; toplumsal şiddete maruz kalma gibi faktörlerdir (Öz ve Yılmaz, 2009).  

     Bahsedilen bu risk faktörleri göz önünde bulundurulduğunda bireysel, ailesel, çevresel özellikler istenilen durumdaysa, pozitifse çocuğun büyümesine psikolojik açıdan olumlu etkileri barındırmış ve psikolojik sağlamlık becerisinin kazanılmasını da sağlamış olduğu görülmektedir. Buna karşın bu faktörler istenilmeyen, negatif durumdaysa, çocuğun psikolojik sağlığı bozulmakta ve psikolojik sağlamlık becerisi azalmakta veya kaybolmaktadır. Dolayısıyla istenmeyen durumlara maruz kalan gelişimini sürdüren çocuk ve ergenlerin hayatlarında başarılı olabilmeleri, ruhsal açıdan sağlam olabilmeleri için risk ve koruyucu faktörlerin öğrenilmesi gerekmektedir (Öz ve Yılmaz, 2009).  

 

Koruyucu Faktörler  

     Bazı çocuk ve ergenler diğer çocuk ve ergenlere göre istenmeyen durumlara ve maruz kalınan stresli durumlara karşı baş etme becerileri daha yüksektir işte burada üzerinde durulması gereken yer niçin bazıları istenmeyen durumlarla karşı karşıya geldiğinde baş etme becerisi düşük oluyor da bazılarının ki yüksek oluyor sorusudur.  

     Psikolojik sağlamlık kavramı, kişinin istenmeyen durumlarla karşı karşıya geldiğinde onu koruyan bir karakter özelliği değil, kişinin sahip olduğu özelliklerin sonucu olarak tanımlanabilir. Kişinin performansını artıran etkiler, kişinin bireysel, ailesel veya çevresel risk faktörlerinin olumsuz etkisine indirgenmesini sağlayan ve kişinin gelişimine fayda sağlayan koruyucu faktörleri içermektedir.  

     Koruyucu faktörlerin doğru şekilde açıklanması ve sıralanması riskli yaşantıların çokça karşılaşıldığı ergenlik çağındaki kişilerin karşılaştıkları durumlar açısından oldukça önemlidir. 

Bireysel Koruyucu Faktörler: Bu faktör bireysel risk faktörüne karşı koruma kalkanı görevi görmektedir. Özgüven, benlik saygısı, öz yeterlilik; entelektüel kapasitenin artmış, IQ düzeyinin normalin üstünde, içsel denetimin yüksek, planlama becerilerinin yüksek, akademik performansının yüksek, ailede kronik ve genetik rahatsızlıkların düşük ve sosyal anlamda becerilerinin yüksek olması; alttan alabilmek, biyolojik anlamda sağlıklı olabilmek, toplum tarafından becerikli olarak görülme, psikolojik açıdan iyi oluş, mizah anlayışı, dil becerisi, akran ilişkilerinde pozitif olma, empati becerisi, problem çözme becerisi, kişinin doğuştan veya kazanılmış bireysel özellikleri ile alakalı koruyucu faktörlerdir.  

Ailesel Koruyucu Faktörler: Ailenin sahip olduğu şartlar, ailedeki kişilerin özellikleri ergenin psikolojik sağlamlık kavramı açısından koruyucu etkiye sahiptir. Pozitif yönde ebeveyn-çocuk diyaloğu, ailenin ergen için planlarının, beklentilerinin pozitif yönde olması, aile bireyleri ile beraber barınma, ergenin eğitim düzeyi yüksek ebeveyninin olması, sosyoekonomik düzeyi yüksek aileye sahip olması, az kişinin olduğu ailede yaşaması, ebeveynlerin ebeveyn tutumlarının demokratik olması, planlı aile ortamının olması, ergenin yetişkinlere başvurabilmesi gibi faktörler, ailesel koruyucu faktörlerdendir.  

Çevresel Koruyucu Faktörler: Çevresel risk faktörlerini indirgeyecek çevresel koruyucu faktörlerdir. Kişinin içinde bulunduğu bağlamlardaki kişiler ile (öğretmen, akran, aile yakını) pozitif ve samimi bir ilişki, sosyal çevrede bulunma, pozitif sosyal destek, pozitif okul ilişkileri, pozitif yönde akran desteği, kişinin pozitif anlamda alacağı rol modelinin olması gibi faktörler çevresel koruyucu faktörler olarak sıralanabilir. Ek olarak birtakım çalışmalarda spor ve fiziksel egzersiz de bu faktöre dahil ediliyor görülmektedir (Toprak, 2014). 

     Sonuç olarak yaşamımızda, gelişirken ve dönüşürken deneyimlediğimiz bu iki faktör önemli bir rol oynamaktadır. Maruz kalınan risk faktörleri kimi zaman olumsuz etkiler yaratsa da koruyucu faktörlerin ortaya çıkışı görüldüğü üzere risk faktörlerini kompanse etmektedir. Kendi içinde de üçe ayrılan faktörlerin her birinin bireysel, ailesel ve çevresel olmak üzere çocuk ve ergenin gelişimine etki eden farklı bağlamlar olduğu görülmektedir. Koruyucu faktörlerden her biri (bireysel, ailesel, çevresel) ahenk içerisindeyse çocuk ya da ergenin gelişimini pozitif yönde etkilediği ve psikolojik sağlamlığını yükselttiği göz önünde tutulmalıdır. Fakat bu faktörler negatif yönde ise çocuk ve ergenin gelişimini de negatif yönde etkilemekte ve psikolojik sağlamlığı da azalmaktadır. Dolayısıyla çocuklar ve ergenler için bu bağlamları en iyi hale getirmek önemlidir.

 

Kaynakça: 

Karaırmak, Ö. (2006). Psikolojik sağlamlık, risk faktörleri ve koruyucu faktörler. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 3(26), 130-132. 1 Eylül 2009, Dergipark. 

Öz, F. ve Yılmaz, E.B. (2009). Ruh sağlığının korunmasında önemli bir kavram: psikolojik sağlamlık. Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Dergisi, 16(3), 83-84. 1 Eylül 2009, Dergipark. 

Toprak, H. (2014). Ergenlerde mutluluk ve yaşam doyumunun yordayıcısı olarak psikolojik sağlamlık ve psikolojik ihtiyaç doyumu. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Sakarya Üniversitesi.