Öfke, istek ve ihtiyaçlar engellendiğinde ortaya çıkar. Her insanda bulunan doğal bir duygudur. Farklı süreçlerde ve yoğunluklarda yaşanan bu duygunun aslında kendisi değil, ifade ediliş biçimi olumsuz olarak değerlendirilir. Çocuklarda da sık sık rastladığımız öfke duygusunun aslında nasıl ve ne şekilde gösterildiğinin önemi vardır. Öfke duygusunun seviyesi arttığında bu durum çocuğun kendisine ve çevresindekilere zarar verebilmektedir.

     İlk olarak bu öfke duygusunun ve beraberinde getirilen davranışların (vurma, ısırma, kötü sözler söyleme, kendine zarar verme gibi) kaynağının ne olduğunu anlamamız, çocuğa yardımcı olma konusunda en büyük adımdır. (Özmen, 2006). Çocuklar, duyguları tanımadığında ve duygularını nasıl ifade edeceklerini bilmediklerinde de öfkelenebilir. Öncelikle çocuklara duygularımızı tanıtmak ve duygularını ifade edebilecekleri sözcükleri öğretmek gerekmektedir. Ayrıca evde, ebeveynlerin çocuklara kötü örnek oluşturacak saldırgan tutum ve davranışlarda bulunup bulunmadığına ve şiddet içerikli medya programları veya şiddet içerikli oyunlar ile ilgilenmediğinden emin olmalıyız. (Özmen, 2004). Çocuklar, gördükleri davranışları taklit etme eğilimine sahiptirler. Bu nedenle ebeveynlerin, çocuklarının yanında sözlerine ve davranışlarına dikkat etmesi son derece önemlidir. 

     Çocuklar isteklerini elde edebilmek için de öfkeli davranışlar sergiler. Öfkeli bir davranış esnasında çocuk, ebeveynlerinin dikkatini çeker ve istediğini yaptırırsa bu davranış pekiştirilecektir ve çocuğun her seferinde bu yola başvurması kaçınılmaz olacaktır. Bu sırada bakım verenlerin davranışları tutarlı, sabırlı ve sakin olmalıdır. (Özmen, 2004). Her seferinde farklı tepkiler vermek çocuğun da kafasını karıştıracak ve istenilen davranışı yerleştirmeyi zorlaştıracaktır. Ayrıca, çocuğun bir davranışı yapmaması istendiğinde yalnızca ‘’hayır bunu yapamazsın’’ demek yerine bakım verenin, bu davranışı istememe sebebini çocuğa açıklaması da son derece önemlidir. (Özmen, 2006). Örneğin, ‘’Bu kadar çok şeker yemeni istemiyorum çünkü şekerli yiyecekleri fazla tükettiğimizde dişlerimize zarar verir.’’ gibi cümlelerle çocuğun durumu anlamasını kolaylaştırmalıyız.

     Böyle bir durumda çocuğa kızarak, onun gibi öfkeli davranışlar sergileyerek ve ceza yöntemi uygulayarak çocuğun sakinleşmesine ne yazık ki katkı sağlayamayız. Bulunduğu ortamdan uzaklaştırarak, bakım verenler olarak da sakin davranışlar ve sakin bir ses tonu ile yaklaşarak çocuğun sakinleşmesine fırsat verilmeli, zaman tanınmalıdır. (Özmen, 2004). Eğer çocukta öfke aşırı boyutlarda ve uzun süreli devam ediyorsa, kendine, insanlara veya hayvanlara zarar verme durumuna ulaştıysa bir uzmandan mutlaka yardım almak gerekir. 

 

Öfke ile ilgili problem yaşayan bakım verenlere, ailelere ve çocuklara kitap önerileri:

  • Öfke ile Başa Çıkma Yolları – Domingo Yayınları
  • Duygularım – Domingo Yayınları 
  • Öfkemle Nasıl Başa Çıkabilirim? – Gergedan Çocuk Yayınları
  • Öfke Yönetimi Becerileri – İthaki Çocuk Yayınları
  • Bir Kurbağa Gibi Sakin ve Dikkatli – Pegasus Yayınları
  • Çok Sinirliyim! – Mandolin Yayınları

 

Kaynakça:

Özmen, A. Ç. (2006).  Öfke Sorunu Yaşayan Çocuklara Yönelik Uygulamalar. Ankara University Journal of Faculty of Educational Sciences, 39(1), 135-144.

Özmen, S. K. (2004). Aile içinde öfke ve saldırganlığın yansımaları. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 37(2), 27-39.