1990 yıllında gerçekleştirilen Dünya Çocuk Zirvesi’nde çocuklar için iyi bir gelecek planlamak için 27 amaç içeren bildiri yayınlanmıştır. Bu zirve sonrasında çocuk işçiliği ile mücadele konusu gündeme gelmiştir (Avşar & Öğütoğulları, 2012). Birleşmiş Milletler tarafından dünyada gittikçe artan çocuk işçiliğine karşı farkındalık yaratmak ve çocuk işçiliğine engel olmak amacıyla her yıl 12 Haziran ‘’Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’’ olarak anılmaktadır..

Günümüzde çocukların çalışması her yerde yaşanan aşina olduğumuz bir durumdur. Çocukların çalıştırılması onları fiziksel, psikolojik ve zihinsel açıdan gelişimlerini olumsuz etkilemektedir. En önemli olumsuz faktör ise çalışma koşullarından dolayı eğitiminden geri kalmasıdır. Eğitiminden geri kalan çocuklar, öğrenilmesi gereken bilgi donanımından eksik kalmalarına sebep olabilir (Avşar & Öğütoğulları, 2012). 

Neden Çocuk İşçiler Çalıştırılır? 

‘’Çocuk İşçi’’ kavramı kültürden kültüre göre değişkenlik göstermektedir. Çalışan çocuk; genellikle esnaf, sanayi, tarım gibi yerlerde çalışan/çalıştırılan çocuklar olarak tanımlanmaktadır (Avşar & Öğütoğulları, 2012). Çocukların çalıştırılmasına neden olabilecek üç temel konu vardır. Bunlar;

Yoksulluk: Yoksulluk, çocuk işçiliğin sürdürülmesinin en temel nedenidir. Aile içinde maddi problemlerin yoksulluğa sebebiyet vermesiyle çocuklarını düşük ücret karşılığında emek piyasalarının ağır iş koşulları altında çalıştırılmaya yönlendirmektedirler/zorlamaktadırlar. Gelir yetersizliğinden dolayı iş dünyasına erken yaşlarda giriş yapan çocuklar eğitim yaşamlarından yoksun kalmak zorunda kalırlar (Tunçcan, 2000).

İşsizlik: Çocuk işçiliğine neden olan bir diğer ekonomik etken işsizliktir. Bu işsizlik yetişkin işsizliğinden kaynaklanmaktadır. Bu iş koşullarında yetişkinlerin daha fazla kazanç elde etmesinden kaynaklı işverenler aynı işi çocukların çocuk olmasından dolayı düşük kazanca karşı çalıştırmaktadırlar (Tunçcan, 2000).

Nüfus: Yapılan araştırmalara göre hızla artan nüfusun gelir dağılımını olumuz etkilediği görülmektedir. Aile gelir düzeyin düşmesiyle çocukları ağır iş koşullarında çalıştırmaya zorlamaktadır (Tunçcan, 2000).

 

Çocuk İşçilerin Maruz Kaldığı Riskler

Ağır iş koşulları altında çalıştırılan çocuklar çalışma koşulları ne olursa olsun bedenen ve ruhen zarar görmektedirler. Çalışma şartları ne olursa olsun çocukların yaşlarına uygun olmamakla birlikte tehlikeli olmaktadır. Çocukların çalıştırıldıkları ortam risklere neden olabilmektedir. Çalışma koşulları altında fiziksel ve psikolojik risklerden oluşan iki farklı risk türü vardır (Tor, 2010). Bulut’a (1997) göre, fiziksel risklere neden olan çalışma koşulları; kirli, tozlu, nemli, yeterli aydınlanma sağlamayan, havalandırma koşulların yetersizliği, yüksekliği fazla olan ve merdivenlerden oluşan çevresel etkilerin çocukları fiziksel olarak olumsuz etkilediği görülmektedir. Yüksel’e (1995) göre, sanayide çalıştırılan çocukların zararlı kimyasal maddelere maruz kalması olumsuz etkilerinden birisidir. Bequele ve Myers’e (1998) göre, işyerlerinde yaygın olarak görülen fiziksel risklerden birisi de yetişkinler tarafından şiddete uğrayarak kötü muameleye uğradıkları görülmektedir. Sokaklarda çalışan çocuklar sık sık iş değiştirirler. Sokakta çalışma koşulları bağlamında çocukların sözlü ve cinsel istismara uğradıkları görülmektedir. Sokakların tehlikeli bölgelerine alıştırılan çocuklar zararlı maddelere bağımlılık kazanabilmektedirler (Tor, 2010). Psikolojik riskler ise, yapılan çalışmalara göre çalıştırılan çocuklarda öz saygı yetersizliği, utangaçlık, suçluluk hissi, intihar düşünceleri, depresyon, anksiyete ve uyumsuzluk gibi yaygın görülen psikolojik rahatsızlıklar görülmektedir. Yaşadıkları şiddet veya istismara bağlı korku duygularını da yoğun yaşamaktadırlar (Tor, 2010), Çocukların küçük yaşlarda iş hayatına atılmaları fiziksel ve psikolojik birçok sorunlara yol açmaktadır. Yaşanan bu sorunlar nüfusu ilerleyen yıllarda eğitimsiz ve niteliksiz bireylerden oluşmasına neden olacaktır. 

Sonuç olarak çocuk işçiliği nedeni ne olursa olsun (yoksulluk, işsizlik, nüfus artışı) devam etmemelidir. Bugünlerimizin yarını olan çocuklar fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal anlamda olumsuz etkilenmektedir. Burada ailelere düşen pay kadar işverenlere düşen pay da büyüktür. İşverenlerin çocuk işçileri çalıştırmayarak buna dur demeleri büyük bir önlem olabilmektedir. Ayrıca bireyler açısından olumsuz bir risk olarak göz önünde olsa da toplumsal açıdan da risk taşıdığını göz ardı etmememiz gerekir; çocuk işçiliği akademik başarıyı düşürme konusunda da önem taşımaktadır. Çocuklarımız yarınlarımız, yarınlarımıza sahip çıkalım. 

 

 

 

Kaynakça:

Avşar, Z., & Öğütoğulları, E. (2012). Çocuk işçiliği ve çocuk işçiliği mücadele stratejileri. Sosyal Güvenlik Dergisi, 2(1), 9-40.

Tor, H. (2010). Türkiye’de çocuk işçiliğinin boyutları. Zeitschrift für die Welt der Türken/Journal of World of Turks2(2), 25-42.

Tunçcan, N. (2000). Çocuk işçiliği: nedenleri, boyutları ve küreselleşen dünyadaki konumu. In Journal of Social Policy Conferences (No. 43-44).