Disleksi, çocuğun normal zeka gelişimi göstermesine rağmen okuma-yazma, matematik, düşünme, düşünceyi sürdürme gibi durumlarda yaşıtlarına göre gerilik göstermesidir. Disleksi doğuştan varolan bir durumdur. Bununla beraber çevre koşulları, aile desteği ve yapısı, eğitim olanakları gibi etkenlere bağlı olarak, çocuğun gelişmesi hızlanabilir veya tamamen sekteye uğrayabilir. 


Disleksi ile alakalı belki de söylenecek en önemli şey disleksinin zeka geriliği olmadığıdır. Zeka seviyesi normal düzeyde olan çocuklarda disleksi görülebileceği gibi, üstün zekalı çocuklarda da disleksi görülebilmesi mümkündür.


Peki disleksinin nedenleri nedir? İşte bu sorunun tam yanıtını vermek henüz mümkün değil. Ancak araştırmalar muhtemel nedenler arasında genetik yapı (disleksili ebeveyn gibi) ve nörolojik nedenleri göstermektedir. Disleksi, kendini okul öncesi dönemde belli etmeye başlar. Çocuk akranlarına göre daha fazla konsantre problemi yaşar buna bağlı olarak oyun ve etkinlilerde zorlanır. Yine, ince motor becerilerinde yetersizlikler görülebilir. Birinci sınıfa başladığında ise gerek çocuk ve ebeveynleri gerekse öğretmen çocuktaki farklılığı çok daha net anlayabilirler.


Peki çocukta disleksi olduğuna dair belirgin göstergeler nelerdir?

-Yazı yazma ve okumada zorluk

-b, d p, q 6, 9 gibi yakın harf ve rakamları karıştırma

-Kelime ve satır atlayarak okuma

-İnce motorda becerilerinde zorluklar

-Okuduğunu anlamada zorlanma

-Dikkati toplama güçlük, konsantrasyon problemleri

-Çocuk kurduğu cümlelerde anlatım bozukluğu olması

-Yön kavramlarında zorluk yaşanması (aşağı-yukarı ön-arka iç-dış vs.)

-Aritmetik ve sayı kavramlarında zorluk çekme


Yukarıda özet olarak disleksinin belirtilerini görmektesiniz. Bu gibi sorunların yaşanması durumunda çocuk kendini yetersiz hisseder. Bu sebeple sınıfta, arkadaşlarının yanında sesli okuma, kendini ifade etmekte oldukça çekinir ve içe dönük davranışlarda bulunur. İşte bu sebeple, çocuğun en az hasarla bu durumu atlatabilmesi için erken tanı oldukça önemlidir.


Ebeveynler çok dikkatli olmalı, çocuğu iyi bir şekilde gözlemlemelidir. Yine öğretmen de disleksi belirtilerini anlamakta çok önemli yere sahiptir. Ebeveynler, öncelikle kendi gözlem ve değerlendirmelerinden yola çıkarak, öğretmenin de yönlendirmesi ile hemen destek almaya başlamalıdır. Disleksili çocuğa müdahale bir iş birliği gerektirir. Öncelikli bir psikiyatri hekimi ile tanı konup sonrasında özel eğitim öğretmeni ile akademik başarı desteklenip, psikolog yardımı ile de psikososyal gelişim desteklenmelidir. Tekrar belirtmekte fayda var, Disleksi bir hastalık veya zeka geriliği değildir. Disleksi bir öğrenme güçlüğü, öğrenme farklılığıdır. Bu noktada ebeveynlerin çocuktaki olumlu değişimleri farkına varıp, tebrik etmesi çok kıymetlidir. Olumsuzluklar üzerinde fazlaca durarak çocuktaki motivasyon ve benlik saygısını zedelememelidirler. 

                                  

                                                          

Kaynak:

Sarı Gökten, E. Disleksi. Retrieved from https://npistanbul.com/cocuk-ergen/disleksi

Medically reviewed by Stef Daniel — Written by Corinne O'Keefe Osborn on June 20, 2017 retrieved from https://www.healthline.com/health/dyslexia-symptoms-by-age