Bugünün yetişkinleri, dünün çocuklarıdır. Çocuklar iyi birer gözlemci olarak dünyaya gelirler ve yetişkin bireylerin sergilediği tutum ve davranışlar onlar için örnek teşkil eder. Aslında bir şey öğretebilmek, rol model olabilmek bu sebeple zorlu bir görevdir, özellik ebeveyn iseniz. Ebeveynin çocuğunda gözlemlediği istenmeyen davranışlar ise onu daha zorlu bir yola sokar çünkü bazen ne yapacağını bilemeyebilir, bocalayabilir. Okul öncesi dönemde sıklıkla görülebilecek istenmeyen davranışlardan biri olarak nitelendirilen inatçılık ebeveyni zora sokabilmektedir. Ama ebeveyn başa çıkma yöntemlerini elde edebileceği iyi bir rehberlik ile kendi baş etme enstrümanlarını eklemeler ve çıkarmalar yaparak düzenleyebilir.
Çocuklarda Görülen İnatçılık (3-6 yaş)
İnatçılık, çocuğun herhangi bir neden olmaksızın düşünce ve davranışlarında doğru veya yanlış olduğunu bilmeden ısrar etmesidir (Seven, 2008 Aktaran Ulu, 2018: 26). 2 yaşın başlarında görülen bu davranış çocuğun gelişim dönemine bakıldığında tuvalet eğitimi ve özerkleşme sürecine denk düşmektedir. Bu sebeple, bu dönem için sıradan bir tepki olarak görülebilmektedir. Fakat ilerleyen yaş sürecinde bu davranış biçimini bir iletişim aracı, problem çözme yöntemi olarak kullanmaya başladığında davranış, istenmeyen davranışlar arasında yerini almaktadır. Kaiser ve Rasminsky (2007)' e göre istenmeyen davranışlar hem çocuk hem de etrafındaki yetişkinler için zorlayıcı olan davranışlardır. Çocuklar açısından bakıldığında öğrenmelerini engelleyen bu davranışlar ile nasıl baş edecekleri, okulda nasıl başarılı olacakları ve akranları ile olumlu ilişkiler kurabilmek için nasıl bir yol izleyecekleri yani bu davranışlarını nasıl kontrol edebilecekleri konusunda zorlanmaktadırlar. Yetişkinler açısından ise; bu istenmeyen davranışlar karşısında kendilerini çaresiz hissetmekte, çocuğun kendisini iyi hissetmesi için ne yapmaları gerektiği ve süreci eski haline getirmek için nasıl bir yol izlemeleri gerektikleri konusunda zorluk yaşamaktadırlar (Aktaran Karadeniz Akdoğan, 2017: 22). Çocuklarda gözlenen bu tip davranış şekilleri pek çok sebep ile gelişmiş olabilir. Genetik, yaş, cinsiyet, aile yapısı, ailenin çocuk yetiştirme yöntemleri ve okul eğitimi, kültür, fiziki çevre şeklinde genişletilebilir. Fakat baş etme becerilerini düzenlemeye çekirdekten yani aileden başlamak, kontrol edilebilirlik açısından (çevreyi kontrol edebilmek çoğu zaman mümkün değildir) daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
Ebeveynlere Rehber Olabilecek Yöntemler
Aşağıda sıralanan yöntemler Mackenzie (2016) Çocuğunuza Sınır Koyma - 2 kitabı kaynak alınarak geliştirilmiştir:
- Öncelikle çocuğun mizaç yapısını ve mizacının davranışlarını nasıl etkilediğini öğrenmek – Mizaç, davranış için bir tasarı gibidir. Doğuştan gelen yapı, çocuğunuz doğduğunda tasarıyı sunar fakat planlama yapılmamıştır. Bu tasarı, onu şekillendirip bir forma kavuşmasına rehberlik edecek mimarı bekliyordur: anneleri ve babaları (s. 36).
- Uygun ebeveyn tutumu geliştirmek – Demokratik ebeveyn tutumuna sahip ebeveynler çocuklarını destekler ve sözel iletişim kanallarını iyi kullanırken aynı zamanda net sınırlara da sahiptirler.
- Çocuk için somut, anlaşılır ve tutarlı olacak sınırlar belirlemek – Mackenzie (2016) sınır koyma şeklini ikiye ayırmıştır. Katı ve belli belirsiz sınırlar. Katı sınırlar açık, direkt ve somut bir şekilde davranış şartlarını belirler, sözler eylemlerle desteklenir, işbirliği beklenir ve hayır gerçekten ''hayır'' demektir. Belli belirsiz sınırlar ise açık olmayan şekilde davranış şartlarını belirler, yapılan eylemler koyulan kuralları desteklemez, işbirliği isteğe bağlıdır, hayır bazen ''hayır'', bazense ''belki'' anlamındadır (s. 124).
- Çocuk ile güç savaşına girmemek ve olumlu mesajlar vererek motive etmek – Doğru zamanda verilen cesaretlendirici mesajlar işbirliğine özendirir, motivasyon sağlar ve sorumluluk verir, kendi değerini bilmeyi, ait olmayı ve yeterli hissetmeyi sağlar (s. 292).
- Çocuk sınır ihlali içeren davranışlar sergilediğinde ''Mola Yöntemi'' uygulamak – 3 yaşından ergenliğe kadar uygulanabilen mola yöntemi çocuğun sınamaları meydan okumaya dönüştüğünde, kabul edilemez aşırı davranışlarda ve bağırıp çağırmalarda uygulanan bir yöntemdir. Çocuğu, sevdiği şeylerden geçici olarak ayırmaktır. Saati kurup yaklaşık 5 ile 20 dakika arasında bir süre belirlenip, teknolojik aletlerin olmadığı sessiz bir odada ve tek başına olacak şekilde kontrolünü sağlayana kadar kalmasını içermektedir. Eğer çocuk zamanından önce dönerse saat tekrar aynı süreye ayarlanıp odasına yönlendirilmelidir. Saat prosedürüne uymak (çocuğa 10 dakika denmişse tam 10 dakika sonra bitirmek) ve uygulamadan önce çocuğa uygulamayı tanıtmak ve anlamasını sağlamak önemlidir.
Kaynak:
Karadeniz Akdoğan, K. (2017). 36-72 aylık Çocukların Sınıf Ortamındaki İstenmeyen Davranışlarının İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Ankara.
Kaiser, B. Ve Rasminsky, J. S. (2007). Challenging behavior in young children. USA: Pearson.
Mackenzie, R. J. (2016). Çocuğunuza Sınır Koyma - 2. Hande Argüç (Çev.). İstanbul: Yakamoz Yayınları.
Seven, S. (2008). Çocuk ruh sağlığı. Pegem Akademi, Ankara
Ulu, Y. (2018). Okul Öncesi 3-6 yaş grubu Çocuklarının Davranış Problemleri ve Anne-Baba Tutumlarının İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Çağ Üniversitesi, Mersin.