21. yüzyılda insana verilen önemin artması, psikolojik gelişmeler derken artık her insanın özel ve biricik olduğuna olan inancın gücüyle geçmiş çağlarda belirli çizgileri olan anormal ve normal kavramları da iyice birbirine dolandı. 

     “Anormal” normdan uzaklaşmak şeklinde tanımlandığında, normlar tarihsel ve kültürel açıdan değişiklik gösterdiğinden durağan bir anormal tanımı yapmak mümkün değil. Bir şey sadece belli bir çağda ya da belli bir çevre içinde anormal sayılabilir. 

     Klinik psikolojik açıdan ise bir davranışın anormalliği normlara uygunluğu ile ölçülmez. Anormal davranışı saptamanın sebebi toplumsal düzenin sağlanması için normlara uyulmasını garantilemek değil kişilerin hayat kalitesini yükseltmektir. 

     Eğer bir davranışı sergiliyor olmak, kişide stres yaratıyorsa ve ona rahatsızlık hissi veriyorsa bu müdahale gerektiren bir anormal davranış olabilir. Bu durumda kişinin iç görüsü oldukça önemlidir. Anormal davranış bazı kişilerde hissedilebilir bir stres ve rahatsız hissi verdiğinden bu kişiler psikolojik destek almaları gerektiğinin bilincindedir. Bazı durumlarda ise örneğin şizofrenide kişilerde halüsinasyon ve delüzyonları sebebiyle iç görü zayıftır ve anormal davranışlarının yarattığı rahatsızlık hissini yardım alınması gereken bir durum olarak görmezler. 

     Bir diğer durum ise davranışın kişinin kendisine ya da çevresine zararlı olup olmaması durumudur. Zararlı davranış, illaki birine saldırmak gibi somut bir zarar verme davranışını ifade etmez. Örneğin, sosyal kaygı bozukluğu da kişilerin yeni ortamlara girmekte sıkıntı yaşamaları açısından bozukluğa sahip insanlara sosyal açıdan zarar vermektedir. 

     Bu semptomlar, klinik psikolojik açıdan anormal davranışın saptanması için kritiktir. Öte yandan Amerikan Psikiyatri Derneği (APA) tarafından çıkarılan DSM ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından çıkarılan ICD günümüzde anormal davranışların tanı ölçütlerini oluşturan en yaygın kaynaklardır. 

     Anormal davranışların semptomlarını saptamak yine de kolay değildir. Her insan farklı ve özel olduğundan semptomlarda her zaman kitaplarda listelendiği şekilde açıkça kendini göstermeyebilir. Yine de 2013’ten itibaren kullanmaya başlanan DSM-5 ve 2019’dan itibaren kullanılan ICD-11 alanda çalışan profesyonellerin farklı bozukları birbirinden ayırarak danışana en uygun tedavi yöntemleri sunabilmesi ve anormal davranışın etkili şekilde araştırılması açısından önemlidir. 

 

Kaynak: 

Sue, D., Sue, D. W., Sue, D., & Sue, S. (2015). Understanding Abnormal Behavior (11th ed.).

Stamford, CT: Cengage Learning

Furnham, A. (2009). 50 Psychology Ideas You Really Need to Know. Quercus