'' Eğitim, birinin aktardığı sözleri dinlemekten ziyade, çocuğun içinde bulunduğu koşulları deneyimlemesiyle ilerleyen doğal bir süreçtir. ''

Maria Montessori

 

    Eğitim, toplumda yer alan her bireyin kendi nezdinde bir şekilde tanımını yaptığı, nasıl olması gerektiği konusunda bir fikrinin olduğu sistemdir. Çoğunluk tarafından değilse bile bir kesim tarafından eğitim eşittir okulda öğrenilenler ve okul hayatının sonlanışı ile eğitimin de sonlanması şeklinde bir düşünce hakimdir. Oysa eğitim bu yorumlamalardan fazlasıdır. Çünkü eğitimin informal olarak işleyen bir süreci de vardır ve bu, hem okulun içinde hem de okulun dışında devam eden bir süreci kapsamaktadır. İnformal eğitim en basit tanımı ile bireyin ailesinden, akranlarından ya da deneyim sahibi kişilerden yani çevresinden edindiği tutumlar, davranışlar ve değerler bütünüdür. Genel bir çerçeve çizilecek olursa eğitim, bireyin doğumundan ölümüne kadar süregelen, sınırları okul ile belirlenmeyen, çeşitli kazanımlar ile bireyin daimi aktif olduğu bir yolculuktur. Fakat geçmişten gelen ''ezberci'' yapı günümüzde hala okul sıralarında ve aile içinde hakimiyetini sürdürmeye çalışmaktadır ve bu yapı eğitimin etkinliğine dolayısıyla da çocukların üretmeye aç olan zihinlerine zarar vermektedir. Oysa yaşam boyu öğrenmeye ve üretmeye adanmış bir zihin önce kendisi ile sonra da yaşadığı dünya ile sağlıklı bir iletişim kurabilir, hayatını anlamlı kılabilecek deneyimlere erişebilir. İşte, çocukları bu davranışçı yapının zıttı bir anlayış ile bilgiyi inşa etmede etkin hale getiren, sorgulama, kanıt arama, çözüm yolları geliştirme ve en önemlisi de eleştirel düşünme gibi üst düzey bilişsel süreçlerini aktif hale getiren bir yöntem mevcuttur: aktif öğrenme yöntemi.

 

 Aktif Öğrenme: Eğitimde Öğrenci Merkezli Yöntem

   Milli Eğitim Bakanlığı 2004 yılı itibari ile eğitim sisteminde davranışçı yaklaşımdan uzaklaşarak, değişen dünya düzenine uyum sağlayabilmek için bireyi temel alan bir öğrenme sistemi getirmiştir. MEB (2005) ' e göre bu programla ile öğrenci ve etkinlik merkezli, bilgi ve beceriyi dengeleyen, öğrencinin kendi yaşantılarını, bireysel farklılıklarını dikkate alan ve çevreyle etkileşimine olanak sağlayan yeni bir anlayışın yaşama geçirilmesinin amaçlandığı belirtilmiştir (Aktaran İstanbul Ticaret Odası İlkokulu, 2019). Okullarda uygulanmaya çalışılan bu program aktif öğrenmenin bileşenlerini oluşturmaktadır. Bonwell ve Eison (1991)' a göre aktif öğrenmenin bazı özellikleri şöyledir; öğrenciler dinlemeden daha fazlasını yaparlar; bilginin aktarılmasına daha az yer verilir; öğrencilerin becerilerinin gelişimine daha fazla önem verilir; öğrencilerin üst düzey düşünmelerini (analiz, sentez, değerlendirme) gerektirir; öğrenciler etkinliklere (okuma, tartışma, yazma vb.) katılırlar; öğrencilerin kendi tutumları ve değerlerini araştırmaları vurgulanır (Aktaran McKinney, 2007; Koç 2011: 28). 

 

 Aktif Öğrenme Yöntemi ile Yaşam Boyu Öğrenen ve Üreten Zihinler

Özellikle 2-6 yaş arası; ilk çocukluk dönemi olarak da bilinen bu yaş aralığı, çocuğun hem çevresi ile hem de öğrenme üzerine aktif olduğu bir dönemi kapsamaktadır. Dolayısıyla öğrenmeye aktif katılımı desteklenen çocuk ilerleyen yaşlarında üst düzey bilişsel süreçlerden biri olan eleştirel düşünme becerisine de sahip olmaktadır. Eleştirel düşünme felsefi bakış açısına göre, iyi düşünmenin ölçütü, insan düşüncesinin rasyonel yönü ve dünyayı anlamada makul ve adil olabilmek için gerekli olan entelektüel özellikler olarak ele alınmaktadır. Aktif öğrenme yöntemi ile geleneksel öğretim yöntemleri karşılaştırılarak ilköğretim öğrencilerinin okuduğunu anlama başarısı ve eleştirel düşünme becerileri üzerindeki etkileri üzerine yapılan bir araştırmaya göre ise aktif öğrenmenin öğrencilerin Türkçe dersinde okuduğunu anlama başarısı üzerinde geleneksel öğretim yöntemlerine göre daha etkili olduğu saptanmıştır... Aktif öğrenme geleneksel öğretime göre eleştirel düşünme becerileri üzerinde daha etkili olmuştur (Koç, 2011: 28, 35-36).

 Kendine ve topluma yararlı, günceli yakalayabilen ve bilgi üretebilen bireyler yetiştirmek sadece okullardaki eğitimcilerin sorumluluğunda değil aynı zamanda aile içindeki her ferde düşen bir sorumluluktur. Çünkü eğitim önce aile içinde başlar sonrasında okul ile desteklenir. Temeli sağlamlaştırılmadan oluşturulan bir bina gibi ailesinde belli kazanımları edinememiş bir çocuk da ileride yaşamının inşasını sağlamlaştırmada zorlanacaktır.

 

Kaynak:

Bonwell, C. C. ve Eison, J. A. (1991). Active Learning: Creating Excitement in the Classroom. Washington, DC: ERIC Publications

https://files.eric.ed.gov/fulltext/ED340272.pdf

İstanbul Ticaret Odası İlkokulu, (2019). Aktif Öğrenme Teknikleri. İstanbul

https://bagcilarito.meb.k12.tr/icerikler/aktif-ogrenme-teknikleri_7302293.html

Koç, C . (2011). Aktif Öğrenmenin Okuduğunu Anlama ve Eleştirel Düşünme Üzerindeki Etkileri. Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi , 35 (1) , 28-37.

https://dergipark.org.tr/tr/pub/cumusosbil/issue/4344/59385

Mc Kinney, K. (2007). Active learning.