Akran zorbalığı, bir çocuğun bir başka çocuğa düzenli olarak mental sıkıntıya yol açacak olumsuz fiziksel ve sözlü eylemlerden oluşan davranışlarda bulunması olarak tanımlanmaktadır (Bridge, 2003). Bu davranışlar vurma, itme, tekmeleme, sözel olarak tehdit etme, aşağılama, isim takma, alay etme veya gruptan dışlama gibi eylemler olabilmektedir (Boyd & Bee, 2015). Bunların sonucunda ise çocukta veya ergende psikolojik problemler görülebilmektedir. İlk olarak çocuğun özsaygısında azalma yaşanabilir çünkü zorbalığa uğradığında benlik kavramları zedelenecektir. Aynı zamanda zorbalığa maruz kalan bireylerde depresyon, sosyal anksiyete gibi problemlerle de karşılaşılabilir. Zorbalığın fiziksel veya sözel olması farketmeksizin çocuklarda ve ergenlerde depresyon büyük risk taşır. Hatta ciddi intihar düşünceleri ve girişimlerine kadar gidebilmektedir (Kapcı, 2004). Akran zorbalığına maruz kalan mağdurların, zorbalık anında korku ve endişe yaşama olasılığı daha yüksektir. Bu nedenle okulda zorbalık yaşanırsa okulu sevmeme, okula gitmeme, okuldan kaçma gibi davranışlar gelişebilir (Pişkin, 2002).

Zorbalıkla Baş Etme

Bu noktada bireyin kendi başa çıkabilme becerileri, ailesi, okulu ve psikolojik destek büyük önem taşır. İlk olarak okullarda akran zorbalığını önlemek için hem zorbalığı uygulayan kişilere hem de zorbalığa maruz kalan kişilere sosyal becerileri güçlendirici programlar geliştirilmelidir. Zorbalıkla karşılaşan öğrencilerin okul arkadaşlarının desteğini hissetmeleri de çok önemli olduğundan çeşitli çalışma grupları oluşturulabilir. Bunun yanı sıra öğretmen ve okul yöneticilerinin desteği ve denetimi de büyük önem arz eder. Denetimsiz okullarda daha fazla akran zorbalığının olduğu bulgusu da bu önemi vurgulamaktadır (Craig & Pepler, 2003).


İkinci olarak ebeveyn desteği, çocuğun olumlu sosyal işlevselliğini artırabilecek ve akran zorbalığı sıklığını azaltabilecek önemli bir faktördür. Ebeveynlerin duyarlı, yakın ve destekleyici olması çocukların veya ergenlerin olumlu arkadaşlıklar kurması ile pozitif ilişkilidir (Galambos et al., 2003). Son olarak, zorbalığa maruz çocukların depresyon ve kaygı düzeylerinin daha yüksek, benlik saygılarının daha düşük olması nedeniyle daha fazla psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğu öne sürülmüştür. Doğrudan zorbalıkla mücadele çalışmalarına ek olarak, öğrencilerin başa çıkma becerilerini, problem çözme becerilerini ve sosyal işlevselliğini geliştirme gibi kişisel rehberlik faaliyetleri aracılığıyla dolaylı önlemler de alınabilir. Akran zorbalığının okul ortamında çok yaygın olması nedeniyle özellikle eğitimciler, psikolojik danışmanlar, psikologlar tarafından ele alınmalıdır. Çünkü akran zorbalığına maruz kalan çocuklar psiko-sosyal ve akademik zorluklar yaşama eğilimindedir (Klomek et al., 2008). 


Referanslar:

Bridge, B. (2003). Zorbalık bilinmeyen çeşitleri ve çözümleri (2nd ed.). İstanbul: Beyaz Yayınları.

Boyd, D., & Bee, H. (2015). Lifespan development. (7th ed.). England: Pearson Education.

Craig, W. M., & Pepler, D. J. (2003). Identifying and targeting risk for involvement in bullying and victimization. The Canadian Journal of Psychiatry48(9), 577-582.

Galambos, N. L., Barker, E. T., & Almeida, D. M. (2003). Parents do matter: Trajectories of change in externalizing and internalizing problems in early adolescence. Child Development, 74(2), 578-594.

Kapcı, E. G. (2004). İlköğretim öğrencilerinin zorbalığa maruz kalma türünün ve sıklığının depresyon, kaygı ve benlik saygısıyla ilişkisi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi37(1), 1-13.

Klomek, A. B., Marrocco, F., Kleinman, M., Schonfeld, I. S., & Gould, M. S. (2008). Peer victimization, depression, and suicidiality in adolescents. Suicide and Life‐Threatening Behavior38(2), 166-180.

Pişkin, M. (2002). Okul zorbalığı: Tanımı, türleri, ilişkili olduğu faktörler ve alınabilecek önlemler. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 2(2), 531-562.