Sadece bir gün değil, her gün hayatta yeri ve değeri olan kadınlar, birçok alandan ilerlemeye ve tüm engellere rağmen geleceğe ışık saçmaya devam ediyorlar. Cinsiyetçiliğe karşı kazanılmış bir zafer birçok kadının güçlü sesiyle oluşmuştur. Çünkü kadınlar birlikte güçlüdür. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü İnsan Hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılır. Günümüzde bile halen kadınlar kendi haklarını almak, toplumlarda eşit haklarına sahip olmak adına savaş vermektedir. Kadınlar bu başarıları ile tarihe geçtikçe, hafızalara kazınmış ve aşamayacakları hiçbir engel olmadığını tüm dünyaya kanıtlamışlardır.
Gönüllülerimizle birlikte derlediğimiz bu yazımızda size, birkaç değerli kadından bahsetmek istiyoruz. Keyifli okumalar.
Prenses Diana
Diana yaşamı boyunca hayırsever ve insani çalışmalarda aktif olarak yer almıştı. Ciddi hastalığı olan ve evsiz insanlara, uyuşturucu bağımlılarına ve yaşlılara yardım eden kuruluşlara destek verdi. Kraliyet soyunun diğer insanlarından farklı olarak Diana, AIDS ve cüzzam gibi ciddi hastalıklardan ve sağlıkla ilgili konularda muzdarip insanlara yardım etmek için çalışmaya ilgi duydu. Büyüleyici tavırları ve bulaşıcı şekilde dostane tavrı ona 'Halkın Prensesi', 'Prenses Di', 'Kupa Kraliçesi / Leydi' ve 'Bayan Di' gibi birkaç takma ad kazandı. Galler Prensi Diana olmasına rağmen, son günlerde canlı ve ölümünden sonra 'Prenses Diana' olarak biliniyordu. Zamanında 'dünyanın en çok fotoğraflanan kadınıydı' ve şefkatli eğilimi, empatik mizaçları, karizmatik çekiciliği ve sınırsız yardımseverliği nedeniyle dünyaya not edildi. Tam anlamıyla bir moda tutkunuydu ve kusursuz stili ile biliniyordu.
Galler Prensi ile evlendiği sırada, 100'den fazla hayır kurumuna katıldı. Büyük Ormond Street Çocuk Hastanesi Başkanı ve İngiliz evlilik danışma organizasyonları Başkanı seçildi. Prens Charles ile boşandıktan sonra, sadece altı hayır kurumuna yakından dikkat etti ve adını geri kalanından geri çekti. Patronajını elinde tuttuğu yardım kuruluşları arasında Centrepoint (evsiz hayır kurumu), İngiliz Ulusal Balesi, Cüzzam Görevi ve Ulusal AIDS Vakfı ve Hasta Çocuklar Hastanesi, Büyük Ormond Caddesi ve Royal Marsden Hastanesi yer alıyor. Kara Mayınlarının Yasaklanması için Uluslararası Kampanya'nın aktif bir destekçisiydi ve Ottawa Antlaşması'nın imzalanmasında etkili oldu. Kampanya, ölümünden birkaç ay sonra 1997'de Nobel Barış Ödülü'nü kazandı. 1999 yılında TIME’in dergisi tarafından 20. Yüzyılın En Önemli 100 Kişisi arasında yer aldı.
Ölümünden sonra, Diana birçok sanatçı ve zanaatkâr tarafından çağdaş sanatta hayatta tutuldu. Tracey Emin, Diana ile kamu ve özel hayatı hakkında bir dizi tek renkli baskı hazırlarken, Martin Sastre Venedik Bienali başlıklarında 'Diana: Gül Komplosu' adlı bir film hazırladı. Daha sonra Stella Vine’un Modern Art Oxford galerisindeki ilk büyük kişisel sergisinde konu olarak yer aldı. Diana'nın onuncu ölüm yıldönümünde, iki oğlu Prens William ve Prens Harry, 46. doğum günü olacak özel bir konserle annelerini onurlandırdı. Etkinliğin gelirleri Diana ve oğullarının desteklediği hayır kurumlarına gitti. Yardımsever doğası ve insani çalışmalara olan tutkusu, ölümünden sonra da tanındı ve Galler Prensesi Anıt Fonu Diana'nın kuruluşundan öne çıktı. Fon, birçok kuruluşa yardım ve destek vermektedir.
Frida Kahlo
“Kendi portrelerimi yapıyorum, çünkü çoğu zaman yalnızım ve en iyi bildiğim insan da benim.”
Meksika doğumlu ressamdır. Sanatçı kişiliğinin yanı sıra bir feminist ve devrimci olarak da anılmaktadır. Zorluklarla dolu kısacık ömründe, çok sayıda önemli eser vermiştir. Ölmeden önce üne kavuşan nadir ressamlardan biri olmuş, 20. yüzyılın popüler kültür ikonu haline gelmiştir. Sanatı bazıları tarafından sürrealist olarak tanımlanmışsa da kendisi bu tanımı hiçbir zaman kabul etmemiştir. Kederlerini unutabilmek için resme sarılan Kahlo’nun 143 tane tablosu bulunmaktadır. Ve bunlardan birçoğu ressama duyduğu hayranlığı herkes tarafından bilinen Madonna tarafından satın alınmıştır. 19 yaşındayken o dönemki aşkı Alejandro Gomez ile birlikte bindiği otobüsten şemsiyesini unuttuğu için inip başka bir otobüse binince hayatı değişti.
17 Eylül 1925'te okuldan eve dönerken bindiği otobüsün tramvayla çarpışması sonucu çok kişinin öldüğü kazada, tramvayın demir çubuklarından birisi Frida’nın sol kalçasından girip leğen kemiğinden çıktı. Kazadan sonra tüm hayatı korseler, hastaneler ve doktorlar arasında geçen Frida; omurgası ve sağ bacağında dinmeyen bir acıyla yaşadı. Hayatı boyunca tam 32 kez ameliyat edildi ve çocuk felci nedeniyle sakat olan sağ bacağı 1954’te kangren yüzünden kesildi.
Kazadan bir ay sonra hastaneden çıkan Kahlo, ailesinin teşviki ile sıkıntı ve acıdan kaçmak için resim yapmaya başladı. Yatağının tavanındaki aynaya bakarak oto-portreler yaptı. İlk otoportresi, \"Kadife Elbiseli Otoportre\"'dir.
Çektiği bedensel ve ruhsal acılara rağmen yaşamaktan hiçbir zaman vazgeçmemiş güçlü mü güçlü bir kadındır! Ve hayat hikayesi öğrenilip özümsenilesi nadir kişilikler arasındadır! 143 tane eseri vardır ve bunlardan 55 tanesi otoportredir. Ve bu eserler ressam, devrimci, aşık, feminist olarak tanımlanan güçlü kadına duyulan hayranlığı bir kat daha arttıracak nitelikteler...
Geçmişin ve geleceğin, hayat emekçisi kadınlarını saygıyla anıyoruz…
Psikolog idil Hız
Malala Yousafzai
Zifiri Bir Dehlizin İçinde, Yolu Gösteren Işık Olmak: MALALA
Dünyada iki güç vardır; biri kılıç, diğeri kalem. İkisinden daha kuvvetli olan üçüncü güç ise kadınların gücüdür.
Ben, Malala, Malala Yousafzai
2014 yılında İngiliz bilim insanları tarafından ''sonsuz boşluk'' şeklinde tanımlanan, kara delikten sonra gelen en karanlık madde geliştirilmiştir: Vantablack (Bingöl ve Çevik, 2019). Vantablack o kadar siyah ki insan gözünün onu algılaması neredeyse imkansız. Bizler, önümüzde ne olduğunu anlayabilmek için, biraz yansıtılmış ışığa ihtiyaç duyarız, beynimiz bu şekilde çalışır. Sonuç olarak ekibe göre böyle bir materyal ile izleyicinin algısı karışıyor ve bazı insanlar Vantablack’e bakmanın dibi olmayan bir boşluğa bakmak gibi olduğunu söylüyorlar (PLD Türkiye, 2017). Bilim insanları çağın getirileri ile insanlık tarihine geçecek; insanın sınırlı bir alanda işlediği zihnini etkileyecek ve ona aslında sınırlarının sonsuz oluşunu deneyimletebilecek müthiş buluşlara imza atmaktadırlar. Oysa Vantablack maddesinin o, '' dibi olmayan boşluk '' hissini dış dünyada gerçekten yaşıyor olmak da bir o kadar mümkündür. İşte o, siyahın ötesi olarak nitelendirebilecek bir karanlıkta ışığa duyulan ihtiyaç gibi; önce kendi ülkesindeki ve tabii ki sonra dünyadaki tüm kız çocuklarına ışık olmaya çalışmış, hala da olmaya devam eden bir kadın aktiviste 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe özel yer vermek istedim.
Malala Yousafzai, 1997 yılında Pakistan' ın Swat bölgesinde dünyaya gelmiştir. Babası bir öğretmen olan Malala okulunu dolasıyla eğitimi çok seven ve önemseyen bir kız çocuğudur. 2007 yılında Taliban rejiminin Pakistan'ı şeriat ile yönetmeye başlaması ile, özellikle kız çocuklarının eğitimi ile ilgili yasaklamalar, şiddet kullanılarak verilen cezalandırmalar ve suikastlar gerçekleşmektedir. Malala' nın da anlamlandıramadığı bu yaşananları, tüm dünyanın duyması ve de onları yardıma çağırmak için medya ve internet yoluyla sesini duyurmaya başlamıştır. Fakat çok geçmeden kimliği açığa çıkmıştır ve artık ölüm listesindedir (Sığın, Uysal ve Uysal, 2017). Tarihler 2012 yılını gösterdiğinde ise bir okul çıkışında evine gitmek için otobüse binmiştir. Aynı zamanda o otobüste olan maskeli ve silahlı bir Taliban üyesi de onu aramaktadır. Ve ona adı ile seslenmiştir: Malala!... Malala sol şakağından vurulmuştur. Ne üzücüdür ki, onun eğitim hakkı için mücadelesini tüm kız çocuklarına ve dünyaya yaymasına trajik bir olay vesile olmuştur. O, artık tüm dünya tarafından tanınan, düşünceleri ile karanlığın içindeki ışık olmuş bir eğitim aktivistidir...
Malala ve babası Malala Fonu ile günümüzde aktif olarak tüm dünyadaki kız çocuklarının eğitime katılımının desteklenmesi için çalışmaya devam etmektedir.. Bakınız: https://malala.org/
Psikolog Laçin Sevin
Melina Gates
Dünyayı değiştiren kadınlardan sadece biri: Melina Gates kimdir?
Melinda French Gates 15 Ağustos 1964 tarihinde dünyaya geldi. Bill & Melinda Gates Vakfı'nın kurucusu ve başkan yardımcısı olarak görev yapmakta. Microsoft'un eski ürün birim yönetimi görevlisiydi. Publisher, Microsoft Bob, Encarta, ve Expedia gibi ürünlerin yönetiminde görev almıştır. Haydi gelin bu harika kadının dünyada ne kadar çok şeyi güzelleştirdiğini görelim. Kurmuş oldukları vakıfın temel prensipleri şu şekildedir;
‘’Kuruluşumuza neden başladığımızın büyük bir parçası olan iki değeri paylaşıyoruz. İkimize de geri vermemiz ve gelecek konusunda iyimser olmamız öğretildi.
Erken çocukluktan itibaren, her birimiz ebeveynlerimizin yerel topluluklarımızda nasıl yardım ettiğini gördük ve bize her şeyin mümkün olduğu öğretildi. Ne yazık ki, herhangi birinin kontrolü dışındaki faktörler bazı insanların potansiyellerine ulaşmasını zorlaştırıyor: doğdukları zaman, ebeveynlerinin kim olduğu, nerede büyüdükleri, erkek mi kız mı oldukları gibi şeyler.
Her gün, herkesin sağlıklı ve üretken bir yaşam sürdürme fırsatına sahip olduğu bir dünya yaratmak için kaynaklarımızı kullanmaya kararlı olarak uyanıyoruz. En önemlisi, buna inanıyoruz: Tüm yaşamların eşit değeri vardır. Bu yüzden başkalarına yardım etmek için servetimizi Microsoft'tan bağışlama kararı aldık.
Uzmanlara danışmaya, çalışmak istediğimiz ülkelerdeki yerlilerden öğrenmeye, hastalık ve yoksulluğu daha derinlemesine araştırmaya başladık. Küresel sağlığın görünürlüğünü artırmak için seslerimizi nasıl kullanabileceğimizi ve kaynaklarımızın hayat kurtarmaya ve dönüştürmeye nasıl başlayabileceğini anlamaya çalıştık.
Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'ndeki çalışmalarımızı bilgisayarlara ve internete erişim sağlamaktan, her öğrencinin öğrenme, mezun olma ve başarılı olma konusunda eşit fırsatlara sahip olmasını sağlamaya kadar genişlettik.
Çalışmalarımıza olan bağlılığımız arttıkça, 20 milyar dolarlık Microsoft hissesini vakfımıza aktardık ve onu dünyadaki türünün en büyüğü haline getirdik. İkimiz de tam zamanlı olarak yapana kadar çalışmalarına gittikçe daha fazla zaman ayırdık. ‘’
Ayrıca vakıf, imkanı olmayan bölgelere temiz su, tuvalet, gıda, eğitim ve daha birçok alanda sayısız yardım yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Çocuk felci konusunda yapılan çalışmalar doğrultusunda 2 tip felce dair yeni vaka saptanmadığı gözlemlenerek, hastalığını ilerleyişi önlenmiştir.
2021
Toplumsal cinsiyet eşitçiliği konusundaki ilerleme için Birleşmiş Milletler aracılığıyla 2,1 milyar dolarlık fon sağlandı.
2020
Koronavirüs için: test, aşı ve tedavi için 1.75 milyar dolarlık fon kuruldu.
2019
Dünya Çocuk Felci Günü 2019'da uzmanlar, vahşi poliovirüs tip 3'ün yok edildiğini onaylıyor. 2015 yılında vahşi poliovirüs tip 2'nin yok edilmiştir. Ayrıca vakıf kurulduğu günden itibaren temel anlamda çocuk felciyle mücadele etmiştir.
2018
Berlin ofisi, kıtadaki küresel sağlık, kalkınma gibi çalışmaların arttırılması için açıldı.
2017
Gates Vakfı, öğrenci gelişimini arttırmak için, çalışmaların önünü açabilmek adına 1,7 milyar dolar yatırım sözü verdi.
2018
Kadınlar ve Kızlar için İlerlemeyi Hızlandırmaya Yönelik Yeni Taahhüt
Melinda Gates, kadınların dünya çapında nasıl yaşadığı ve çalıştığı hakkında veri toplamak için üç yıl boyunca 80 milyon dolar taahhüt ediyor. Veriler kadın ve kızlar gelişmek Yardım Vakfı işe başlamak yardımcı olacaktır.
Madam CJ Walker
İlk Milyoner Kadın Girişimci
Madam CJ Walker olarak nam salmış Sarah Breedlove 23 Aralık 1867 yılında Amerika’nın refah seviyesi düşük şehirlerinden birinde dünyaya geldi. Kendi ailesinde özgür doğan ilk çocuk olmuştur. Kendisine; “Köle kampından milyonerliğe giden başarı öyküsü” denilmesinin sebebi budur. Sarah, ırkçılığın yoğun yaşandığı bir dönemde doğmanın şanssızlığını sonuna kadar hissetmiştir. Çok küçük yaşta yetim kaldı ve 14 yaşında evlendirildi. 20’li yaşlara geldiğinde günde bir dolardan az para kazanarak kapı kapı dolaşıp çamaşırcılık yapıyordu. O dönemdeki siyahilerin kötü yaşam standartları nedeniyle siyahi kadınlarda sık görülen cilt bozuklukları, sert kepek ve kellik gibi diğer saç deri rahatsızlıklarının aynısı Sarah’ta da vardı.
Bu konuyla ilgili berber olan erkek kardeşinden bilgiler aldı ve Louisiana Satın Alma Fuarında Afrikalı-Amerikan saç bakım markası Poro Şirketinin komisyoncusu oldu. Sarah saç bakım şirketlerinde çalışırken kendi ürünlerini çıkarmayı kafasına koymuştu. Yaşadığı bölgede küçük mahalle pazarlarında çalıştığı yerlerdeki arta kalan ürünleri gizli satıyordu.1905 yılında, kızı ile beraber Malone (saç bakım endüstrisindeki en büyük rakibi ) için ürün satmaya ve kendi saç bakım işini geliştirmek için Denver’e taşındı. Annie Malone ile aralarında tartışma yaşandıktan sonra onun için çalışmayı bıraktı. 1906 yılında Charles Walker ile evlendi. Eşi ile beraber bağımsız bir kuaför ve kozmetik kremlerin perakendecisi olarak tanıttığı bir iş kurdular. Kapı kapı dolaşarak siyahi kadınlara ürünlerini satmaya başladı. 1908 yılında Sarah, kızı ve eşi güzellik merkezi açtılar.
Sarah’ın o dönemlerde açtığı iş yeri kundaklandı. Her yere düşüşünde daha güçlü bir şekilde ayağa kalkmasını bildi. Sarah’ın iş hayatında en büyük destekçileri kendi ailesiydi. Siyahi kadınların ekonomik bağımsızlığını savunan biri olarak, satış acenteleri ağı için ‘Walker System’de eğitim programları açtı. 1910 yılında İndianapolis’e taşındı. Bir fabrika, kuaför ve güzellik okulu inşa etti ve araştırma için bir laboratuvar ekledi. Şirket bünyesinde çalışanların çoğu kadındı. ‘The Walker System’ kullanarak ‘Güzellik kültürcüsü’ olmaları için eğitti. 1917 yılına gelindiğinde şirket yaklaşık olarak 20.000 kadının eğitildi. O zamanlar siyahi kadınlara ürün satan firmalar Avrupa’daki standartlarına sahip güzellik anlayışı sebebiyle kendini beğenmeyen kadınların satışlarını düşürmemesi için paketlerin üzerine siyahi olmayan kadınların resimlerini koyuyorlardı. Sarah’ın eşi paketlerin üzerine güzel bir kadın koymaları gerektiğini sürekli söylüyordu. Fakat Afrikalı-Amerikan siyahi bir kadın olan Walker paketlerin üzerine kendi resmini koydu. Bu ürünlerin satışının yanında kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kendisine esas alıyordu.
1917 yılında Amerika’da ilk ulusal iş kadınları toplantısı olan Ticaret Kurultayını düzenledi. Kurultayın açılış konuşmasında ‘ sizlerden yalnızca kendinizi değil, başkalarını da düşündüğünüzü göstermenizi istiyorum’ diye bahsettikten sonra birçok kadın Başkan Woodrow Wilson’a telgraf çekerek yargısız infazın federal suç olmasını sağlayacak kanun hükmündeki kararnameyi desteklemesini istemişlerdir. Walker tarihte kendi kendine milyoner olabilen ilk siyahi kadın girişimcidir. Sarah hiçbir zaman pes etmedi. İçinde hiç sönmeyen girişimcilik ateşi kendisi hiç beklemediği yerlere getirdi. Hayalin değil her zaman gerçeğin peşindeydi. Hiçbir zaman nereden geldiğini unutmamıştır. Yardıma muhtaç durumdaki kişilere el uzatmıştır. Dünyaca ünlü bir kozmetik markası, Sarah’ın ürünlerini günümüzde satışını devam ettirmektedir. Son olarak Global bir dijital platform Sarah’ın hayatını mini bir dizi olarak gösterime sundu. Dünyanın ilk milyoner kadını 25 Mayıs 1919’da vefat etmiştir.
Sarah’ın ölümün ardından 100 yıl geçmesine rağmen 21.yüzyılda da kendisini rol model alabilecek milyonlarca girişimciye hayat hikayesiyle örnek olmaktadır.
Psikolog Feyzan Varol
Rosa Parks
“İnsanlar sürekli o gün yerimi yorgun olduğum için vermediğimi söylüyorlar; ama bu doğru değil. Fiziksel olarak yorgun değildim, ya da genelde bir iş günü sonunda olduğumdan daha yorgun değildim. Yaşlı da değildim; bazıları o zaman yaşlıymışım gibi bir figür yaratıyorlar, kırk iki yaşındaydım. Hayır tek bir yorgunluğum vardı; pes etmekten yorulmuştum.”
Rosa Parks
4 Şubat 1913 doğumlu olan Rosa Louise Parks, Amerikan insan hakları savunucularından biridir. Rosa Parks, Amerika Birleşik Devletlerin’de Alabama eyaletinde doğmuş ve orada yaşamını sürdürmüştür.1955 yılında ise Amerika’da siyahilere yapılan ayrımcılığa baş kaldıran ilk kadın olmuştur.
Hikayesi şöyledir; Tam o yıllarda siyahiler ve beyazlar otobüslere ayrı kapılardan girmek durumundaydılar ve kendileri ayrılmış ayrı yerlere oturuyorlardı. Rosa Parks, bir gün otobüse biner ve kedisi de siyahi olduğu için kendi bölümünde oturur. Yer bulamayan bir beyaz kadın, Rosa’dan kendisine yer vermesini ister. Buna isyan eden beyaz kadın arkasına şöförü de alır ama kimse Rosayı yerinden kaldıramaz. Bunun sonucunda hapse girer. Rosa’nın ardından protestolar başlar ve hiçbir siyahi otobüse binmez.
Bu protestolar sonucunda, otobüslerdeki uygulamayı kaldırdılar. Yaşanan bu çeşitli mücadeleler sonucunda Rosa Parks bu direnişin en önemli kadın direnişçisi haline geldi. 20. Yüzyılın insan hakları savunucusu seçildi ve çeşitli ödüllere layık görüldü. Hayatı boyunca beyazlar tafından yapılan tehditlere rağmen hem çalıştı hem de sivil hakları savunuculuğuna devam etti. En sonunda 92 yaşında, 24 Ekim 2005 yılında vefat etti.
Psikolog Elçin Eraşık
Kaynak:
Bingöl, M. ve Çevik, N. (2019). Çağdaş sanatta sanatçının imtiyazında olan renkler: klein mavisi ve vantablack . Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Dergisi (IBAD) , 48-64 .
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/746380
PLD Türkiye. (Nisan, 2017). Dünyanın en siyah materyali: Vantablack.
https://pldturkiye.com/dunyanin-en-siyah-materyali-vantablack/#
Sığın, A., Uysal, H. ve Uysal, Ş. (2017). Eğitim hakkını savunduğu için hayatta kalan kız: \"ben Malala\" eserinin toplumsal değişim ve toplumsal cinsiyet eşitliği perspektiflerinden incelenmesi . Uşak Üniversitesi Eğitim Araştırmaları Dergisi , 3 (2) , 114-123 .
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/315897
https://www.gatesfoundation.org/
https://www.theguardian.com/us-news/2022/feb/02/melinda-french-gates-wealth-gates-foundation
Netflix, ‘’Inside’s Bill’s Brain’’
https://blog.ikarosandpartners.com/madam-c-j-walker
https://www.britannica.com/biography/Madam-C-J-Walker
https://www.womenshistory.org/education-resources/biographies/madam-cj-walker