'' İlişkide bulunduğum kişilerin sevgisini kazanmak ve onların benim hakkımda iyi düşünmelerini sağlamaktan başka bir şey istemiyorum. ''
Anna Freud

 

   Semptom, tıp literatüründe hastanın kendini gözlemlemesi sonucu elde ettiği şikayetlerini içerir. Belki basit bir mide bulantısı belki de dirençli bir şekilde uzun süren beden ağrıları, hepsi de öznel olanı ifade eder. Psikolojide özellikle psikanalizde ise semptom öznenin ötekine verdiği bir nevi alt metindir. Nasio (2007)' a göre semptom öznenin iradesinin dışındadır ve bilinçli olanın ötesindedir. Bir hastalığın belirtisi değil bilinçdışı kavramına yapılan bir göndermedir. O halde semptom bilinçdışının ortaya çıktığı yerdedir (Aktaran Yıldırım, 2010: 52). Tüm bunlardan yola çıkarak; ister tıbbi ister psikolojik açıdan ifade edilsin semptom, yüzeyin altında yer alan kederin mesajını verir. Her birey semptomunun kurbanı olmak zorunda mıdır? Semptomunu üretkenliğe kanalize etmek mümkün müdür? Babasının izinde, annesinin karşısında genç bir kadın. İlk güven ve sevgi ihtiyacının karşılanamadığı bir çocukluk, haset ve öfke duyguları ile perçinlemiş bir gençlik ve çocukları anlamaya ve anlatmaya adanmış bir hayat: Anna Freud.

İstenmeyen Bebek, Sadık Antigone

      Benim Sadık Antigonem. Sigmund Freud mektuplarında kızı Anna Freud' un çalışmasına ne denli bağlı ve hoşnut olduğunu bu hitabı ile tanımlar. Fakat babasına ve çalışmalarına olan sadakati ile ön plana çıksa da başlangıçta eğitimine ve kariyerine psikoloji ve psikanaliz üzerinden başlamamıştır. Babaoğlu (1996)' a göre Anna pedagoji eğitimi aldıktan sonra sınavlara girerek öğretmen olmuştur. Uzun yıllar öğretmenlik yapmış olması, Anna' nın ilerde kendini çocuklara ve çocuk psikanalizine adamasının ve babasının da hararetle o yönde desteklemiş olmasının nedenidir (Babaoğlu, 2020: 12 -14). Peki Anna' yı çocukları anlamaya ve analiz etmeye iten ''motivasyon'' ne idi?

       1895 kışında, annesinin hiç beklemediği ve de istemediği dolayısıyla hoşnutsuzluk içinde doğan ailenin altıncı ve son çocuğudur Anna Freud. Annesi Martha Freud beşinci çocuğundan sonra artık psikolojik olarak yorgun düşmüş ve bu beklenmedik hamilelik ile psikolojisi biraz daha kötüye gitmiştir. Tuna (2021)' a göre Anna daha beş günlük iken annesi onu emziremez olmuş ve hazır bebek sütü ile beslenmiştir. Gerek Anna' nın bizzat ifade ettiği gerekse de annesinin Anna' yı hiç sevmediğini söyleyen yakın aile dostları adeta ''istenmeyen bebek'' kavramını aleni hale getirmiştir. Anna' nın annesine olan öfkesini ve haset duygularını açığa çıkaran bir diğer olay ise Anna' nın daha 13 yaşında iken doktor kontrolüne götürüleceği yalanı ile apandisit ameliyatına alınmasıdır. Babasının bu olayda ne kadar payının olduğunu bilmese de tüm suçlamayı sorgusuz sualsiz annesine yönelttiği ifade edilir.

Çocuk Psikanalizine Katkıları ile Anna Freud

        Çocuk psikanalizine ilişkin ilk kitabı (Çocuk Analizine Kılavuz) 1927 yılında yayımlanmıştır. Anna, ilk çocuk psikanalistlerinden olmasa da babasının izinden gitmiş, ondan önce çocuk psikolojisi ve analizinde öncü isimlerden biri olan Melanie Klein ile de alanla ilgili kuramsal çatışmalar yaşamıştır.  Tura (2020)' a göre başta klinik kökenli olmayışı dezavantajlı olarak görülse de o dönemde psikanalizin aldığı yeni yöne (ben psikolojisinin ben' e ve işlevlerine olan bakışının genişlemesi) ciddi katkılarda bulunmasını kolaylaştırmış ve psikanalitik kurama en önemli katkısı olan benin savunma mekanizmalarını net bir şekilde tanımlayarak hemen hemen nihai teorik şeklini vermiştir. Pratikte çocuk psikanalizine katkıları ise psikanalitik ilkelerin çocuk terapisine uygulanmasının öncülerinden olmasıdır (Babaoğlu, 2020: 8).

     Öyle anlaşılıyor ki annenin bakımından yoksun büyümüş bu kız çocuğunu; başka çocukları analiz etmek, onlarda kendinden bir parça bulmak ve bir şeyleri dönüştürmeye çalışmak  semptomunun kurbanı rolünden çıkarmış. Bunu Anna Freud' un psikanalize özellikle de çocuk psikanalizine katkılarından anlamak olası olsa gerek.

Kaynak:

Freud, A. (2020). Çocuklukta normallik ve patoloji. (Babaoğlu, A. N. Çev.) İstanbul: Metis  Yayınları - (1927) Einführung in die Technik der Kinderanalyse (Çocuk Analizine Kılavuz)

Nasio, J.D. (2007). Jacques Lacan’ın Kuramı Üzerine Beş Ders. (Erşen Ö. ve Erşen M. Çev.) İstanbul: İmge Yayınları

Tuna, Ş. (2021). Anna Freud – Bakire ölen bir anne. İstanbul: Destek Yayınları

Yıldırım, M. (2010). Jacques Lacan ve Felsefesi. Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara